Han Duvarları

Gurbeti sılaya bağlayan; İstanbul Haydarpaşa Garı’ndan başlayan şiirin yol öyküsü; Konya, Karaman, Ereğli, Ulukışla’ya uzanan tren yolunun; Toros Dağı’nın 38 adet tünellerinden geçerek Belemedik, Karaisalı, Yenice ve Adana arasındaki doğa ve insan manzaralarının 4 mevsim görseli ve dramatik canlandırmaları ile özgün kum sanatı anlatımlı animasyon destekli şiirsel vurgular, özel röportajlar şiirin yol hikayelerinin sinematografik ve dramatik anlatımıdır… Daha o tarihlerde Ulukışla-Niğde-Kayseri tren yol hattı yok iken, 1920’li yıllarda idealist genç bir öğretmenin Konya’dan Kayseri’ye tayini için tren ve at arabasıyla yol öyküsü ve (Faruk Nafiz Çamlıbel) adlı bir öğretmenin konakladığı, başta Ulukışla’da bulunan Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı olmak üzere, Anadolu’da bulunan Selçuklu Kervansarayları, yol boyunca uğradığı köyler, Cumhuriyetin eğitim seferberliğini gerçekleştiren eşekli ve at arabalı halk kütüphanesi görevlileri ile Ulukışla’dan Bor, Niğde ve İncesu üzeri Kayseri’ye giden at arabalı bir edebiyat öğretmenin şiirsel yol hikayesidir bu belgesel proje…

 

Ayrıca başka şairlerin de benzer yol temalı şiirsel anlatımları da canlandırılacaktır… Anadolu’dan doğa, tarih, kültür ve insan manzaralarının yer aldığı projede, havadan ve 4 mevsim özel çekim teknikleri ile bölgenin turizm ve tanıtımına da katkıda bulunacak önemli bir çalışmadır…

Yönetmen ve metin yazarı Dursun Özden’in farklı yaklaşımı ve anlatım tarzı ile bölgenin alternatif kültür turizmi potansiyeline ve dramatik canlandırma ve özel röportajlar ile hayatı belgeleyen çok özel bir belgesel olacağa benziyor. Özgün müzik, usta seslendirme sanatçılarının şiir okumaları ve metin anlatımları ve tiyatro sanatçılarının canlandırması ile Anadolu’da Cumhuriyetin ilk aydınlanma seferberliği dönemi, 1920′li yılları anımsayacağız, yeniden… Han Duvarları belgeseli, bir YOLERİ YAPIM projesidir…

 

Kimi şiirler vardır kısacık bir iki satırla koca bir aşkı anlatır. Kimi şiirler vardır satırlar boyu yaşamı anlatır

 

öykü tadında. İşte edebiyatımızın en unutulmaz şiirlerinden; Niğde’nin Ulukışla ilçesinde bulunan ve

 

görkemli bir Selçuklu kervansarayı olan ÖKÜZ MEHMET PAŞA (Sadrazam Öküz Mehmet Paşa’nın

 

boyunduruğa koşuluş öyküsünü de canlandıracağız) kışlasından soğuk bir Mart günü, Kayseri’ye hareketle

 

başlayan bir yol öyküsü olan Han Duvarları‘nda; Faruk Nafiz Çamlıbel bu uzun destansı şiirinde; bir yol

 

öyküsünü anlatırken, aslında Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış‘ın ya da Anadolu insanının öyküsünü anlatır…

 

Belgeselin ön alan çalışması kapsamında, üç gün süren ve aynı yol, aynı koşullar, yerler ve zaman dilimi

 

içinde yaptığımız bu zorlu ve serüven dolu yolculukta, öğretmen-şair Faruk Nafiz Çamlıbel’in 1927 yaptığı

 

yolculuğun izini sürdük… 

 

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı 

 

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, 

 

Bir dakika araba yerinde durakladı. 

 

Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, 

 

Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar… 

 

Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, 

 

Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya. 

 

İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! 

 

Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık…