• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 30 °C
  • Ankara 28 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 

YAPRAK DÖKÜMÜ

BORA ÖZGEN

Kolay değil yaşanmışlıkları, alışkanlıkları bir kalemde silip atmak ancak bazen ayrılmayı da bilmek gerekir. Evet, veda etme zamanı gelince insan bir garip oluyor. Ayrılmak; bulunduğun işyerini, yaşadığın yeri, sevdiğin insanları, dostlarını, arkadaşlarını geride bırakıp gitmek kadar zor bir şey yok…Ayrılık, daha doğrusu veda etmek bence en kötü duygu, yaşanılması en zor anlardan biri. Gün gelir herkes veda etmek zorunda kalır.

Önemli olan vedanın güzel olması, duygulu ve mutlu olması; aslında geride senin için güzel şeyler dileyen birilerinin kalmasıdır. Bazen ayrılmayı da bilmek gerekir. Kendiniz için, ömrünüz için, yeni için, bazen bırakmak gerekir. Bazen en güvendiğiniz dağlar bile yıkılıverir. O yüzden hep daha iyiye yürümek zorundasındır. O yüzden, içini tüketen aşklara, hırpalanmış dostluklara, yanlış insanlara veda etmek gerekir. Bazen hayata sağlam bir temizlik gerekir….
 
Bir gün gelir bakarsın ki, yaşamında yıllarını verdiğin insanların sana karşı gösterdikleri ilgi alaka ağız kalabalığından öte gitmemektedir.İnsanın en değerli zamanını, enerjisini, saflığını çalan şey, başka insanların yükleridir. Her zaman omzunuzda sıkıntı olan,kişilerden zamanı geldiğinde yalan dostlukların ağırlıklarından, zamanınızı çalan ve sizi sömürenlerden kurtulmak gerekir.Elbette hiçbir şeye veda etmek kolay değildir. Onca yılın alışkanlığı hatırına bile dayanır bazen insan. O dayanmalar içten içe kemirir durur ruhu, fark etmezsin. Hep kendinden vererek, hep özveri göstererek, hep içine atarak, ömrünü çürütemezsin.

Bazen ayrılmayı, kopmayı bilmek gerekir. Vakti geldiğinde ömrünü verdiğin yıllarını silerek. Madem hepimiz bir veda yaşayacağız zamanı geldiğinde, madem ömür dediğin çok kısa ve göz açıp kapayıncaya kadar geçiyorsa  O zaman kıymetini bilmek gerekir.Bazı ilişkiler çürümüştür, kokusu gelir burnunuza ama kondurmak istemezsiniz. Yok sayarsınız hataları, görmemezlik edersiniz. Kaç yanlış daha yapınca bitecektir sabrınız, siz de bilemezsiniz.

Yaşamı yorgunlukla doldurur geçmişin izleri. Kalbinizi yontar kalemi yonttuğu gibi bıçağın, sivrilirsin. Hiç anlamadan sen de, sana acı çektirenler gibi olursun sonunda. Dokunduğun her şeye batıp geçersin Çalıştığınız şirkette haksızlıklara uğrarsınız dava açmak istersiniz doğal hakkınızdır bu durumu  asla belli etmemeye çalışırsın. Sessizce kanıtlarınızı toplamanız ve hukuk danışmanınız ile konuşmanız en uygun olanı olacaktır diye düşünürsünüz  ve yaparsınız da . Gülmeye devam etmeye çalışın. Çünkü orada yüzünüze gülüyor arkadan farklı işler çeviriyorlardır. Çok samimi dostunuz yediğiniz içtiğiniz dostunuz bir bakmışsınız ki patronunuzun adamı olmuş her bilgiyi eline yazar olmuştur .

Ani ve fevri kararlardan kaçınmaya da gayret edin. Ayrılma sebebiniz ne olursa olsun, mutlaka belli bir süre öncesinden haberdar edin. Karşı tarafın size haksızlık yaptığını, profesyonelliğin dışında davrandığını düşünseniz bile, siz profesyonelliği elden bırakmayın. Maaşınızı bankaya yarısını yatırıp hak edişin diğer bölümünü elden veriyor ssk primlerinizi eksik yatırıyorsa, satış primlerinizi vermiyor sizi yerlerde  süründürüyorsa, arkadaşlarınız içinde sizi birbirinize düşürüyorsa profesyonellik ne kelime kurumsal bile çalışmayan bir firmaya emek ve yıllarınızı harcamışsınız demektir.

Böyle bir firmaya hizmet ederken sözleşmenizi de  iyice okuyun ve işten ayrılırken neyi hak ettiğinizi, ne alacağınız olduğunu dikkatlice inceleyin. Paranın yanında, kullanılmamış izin gibi diğer haklar da olabilir. Şirket içinden biriyle, daha sonra size referans olması için anlaşabilirsiniz. Ama orasıda kendi çapında yasakta koyabilir bilgisayarları inceleyebilir mail trafiğini bakabilir yaparda bunu inanın siz akşamları en iyisi dışarıda buluşun. Burada, raporlama yaptığınız kişiyle köprüleri yıkmadan ayrılmanız çok önemli.

En önemlisi: İşteki arkadaşlarınızın yanında, iş ilişkinizin olduğu ve akıl danıştığınız kişilerle de iletişiminizi asla koparmamaya dikkat edin. Hatta, sizi sevdiğini düşündüğünüz ve yardımı olacak kişilerin bir listesini bile yapabilirsiniz. Çoğu insan bunu küçümsüyor ve göz ardı ediyor. Ancak, en üst düzey yöneticiler bu listeyi her zaman tutar!

Evet, veda etme zamanı gelince insan bir garip oluyor dedik. Ayrılmak  bulunduğun işyerini, yaşadığın yeri, sevdiğin insanları, dostlarını, arkadaşlarını geride bırakıp gitmek kadar zor bir şey yok...Ayrılık, daha doğrusu veda etmek bence en kötü duygu, yaşanılması en zor anlardan biri. Gün gelir herkes veda etmek zorunda kalır. Önemli olan vedanın güzel olması, duygulu ve mutlu olması; aslında geride senin için güzel şeyler dileyen birilerinin kalmasıdır.

Geçtiğimiz günlerde  peş peşe duygulu anlar yaşayan dostumuz dünya bir garip, dostluklar ve dostlar arasındaki sevgi bağları kurulunca insanlar ne hale geliyor dedi…Ayrıldığı şirkette kısa bir veda yapmışlar sonra arkadaşlar kendi aralarında sürpriz yaparak  pasta kesmişler. Bir arkadaşımıza telefondan video kaydı yaparak hatıra kalsın sende yıllarını harcadın bu şirkete  unutma bizi diyerek  duygusal anlar yaşatmışlar. Birde boş vakti olur düşüncesiyle tütdürü dünya hediye etmişler ... 

Ne zaman olacağı belli olmaz gün gelir belki bizler de dostlarımıza veda eder bir yerlere gideriz. Zamanı gelince ağaçlar çiçeklerinden, kendini süsleyen ve koruyan yaşamını sağlayan yapraklarından ayrılmak zorunda kalmıyor mu. Anneler yavrularından, koyunlar kuzularından, balıklar denizden, çiçekler dallarından, beraber büyüyen arkadaşlar, kan kardeşler birbirinden ayrılmıyor mu. Ayrılık ölüm değil hepsinin çaresi var,çaresi olmayan  ölüm. Karakaş ve sırma saç ile aşk olmuyor önemli olan yürek

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21