• BIST 9109.34
  • Altın 2919.651
  • Dolar 34.2345
  • Euro 37.6242
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 32 °C
  • Ankara 31 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 

GERÇEK DOSTLUK

BORA ÖZGEN

Hayatın bize sunduğu en büyük sürprizdir dostluklar  
Hayat bazen insana o kadar ağır geliyor ki ne yapacağını bilemez hale getiriyor. Eminim herkes yaşamıştır bu durumu kendimizle çeliştiğimiz zamanlar hiç yok yere boşu boşuna efkârlandığımız günler oldu. İşte o anda yanınızda olmasını istediğiniz kişilerdir dostlarımız.Dostlukların anlamı şu günlerde daha da fazla anlaşılıyor. Yıllar geçtikçe dost diyebileceğiniz insanların ne kadar az olduklarını hayat insana gösteriyor. Bu dostlukların önemi yıllar geçtikçe daha da çok anlaşılıyor. Yıllar geçtikçe dost diyebileceğiniz insanların ne kadar az olduklarını hayat insana gösteriyor.

Dostluk… Bir kahvenin yudumlarında paylaşılır bazen, bazense aynı kahvenin telvelerinden yola çıkılarak anlatılan hayatlarda. Bazen bir sigaranın dumanındadır sisle puslanmış ve bazen beyaz bir kâğıda yazılan şiirlerde saklıdır. En zor anlarda bile birlikte olmaktır dostluk. Unutulmamak hep akıllarda kalmak. Tâ ki 30 yıl öncesine dayanan asker arkadaşlığı gibi başka bir deyimle peygamber ocağı dostluğu. Peygamber ocağında en tatlı şeyden daha şerbetli yapılan sohbetlerin doyulmaz tadında olan muhabbetimiz unutulmamış. Kiminin bir bakışı düşündürür, kimininse bir bakışı tüm hayatını anlatmaya yetecek kadar samimidir, diğerinin bir bakışı da senin içini ısıtmaya yeterlidir bazen…

30 yıl geçmiş pes dememiş. Peygamber ocağındaki karavana yediği dertleştiği arkadaşlarını aramakla geçmiş yılları. Bazılarına ulaşmış ama arada acı haber de duymuş, aramakta biraz da olsa yılmış. İnsan canlısı kötü ve üzücü habere tahammülü yok.  Ama pes etmemiş. Google ve sosyal medyada arkadaşlarını aramaya başlamış. Kendine birde melek bulmuş yardımcı olsun diye. Biz Melek dedik İrem’e içi dışı bir insan sevgilisi üniversiteli dünya görüşü açık bir birey. İrem de babasının bu isteğini kırmadan başlamış aramaya. Bir gün bana ulaşarak benim 30 yıl önceki resmimi göndererek bu siz misiniz? diyerek sordu. Önce bir şaşkınlık içinde bu nereden çıktı diye de düşünmedim değil.

Telefonlaştık numaraları aldık ertesi gün Serdar’ı aradım. Yıllar öncesine giderek telefonda konuştuk. Beni TİRE’ye davet etti kısmet dedik. Yaz gelecek bir tatil dönüşü veya bir boşluk anında sana geleyim dedim. Telefonda sevindiğini çok mutlu olduğunu hissettim. Ben kesinlikle Serdar’ı görmeliyim diye ant içtim. Ve bu yaz beklenen beraberlik gerçekleşti. Ailece Üngör ailesi ile bir araya geldik. Bir günlük Tire maceramız sanki 1 aylık bir gezi gibi geldi.

Doğa, tarih ve gezi hayranı olan SERDAR ÜNGÖR bizlere düşünemeyeceğimiz bir tatil ve harika bir gün geçirmemize sebep oldu. Kartal yuvalarında gezinti yapıp, mangal keyfi bir harikaydı. Kuyu kebabı ise damakları çatlattı. Tire Müzesi içindeki eserler Tire halkı tarafından verilmiş. Tanju Okan’ın Tireli olduğunu da müze gezisinde öğrendim. Ama her şeyden önemlisi gerçek dost bir insanla olan beraberliğimdi. Misafirperver bir o kadar da candandı. Serdar Üngör ve Ailesi misafir ağırlamayı, Yüce Allah'ın rızasını kazanmayı ve güzel ahlâk sergilemeye vesile olacak bir ortam olarak algılamışlar. Biz kendimize Misafir dedik ama hayır siz misafir değilsiniz, bu ev sizin rahatınıza bakın düşüncesiyle bir o kadar incelik sergiledi.

Bizleri güler yüz, tatlı dil, hoş sohbet ile karşıladı. Çok memnun olduk Serdar Üngör çoook.
Bizleri uğurlarken, hiç ayrılmak gelmedi içimizden, onlarda ayrılmak istemedi.  Memnun ettiniz, şeref verdiniz, her zaman bekleriz diyerek tekrar bizleri beklediklerini söylediler. Çok zahmet verdik, yorduk sizleri dediğimizde Serdar ve Ailesi “Misafir on kısmetle gelir, birini yer, dokuzunu bırakır” dedi, biz teşekkür ederiz, iyi ki geldiniz dediler.

Dostluklar derin paylaşımlarda gizlidir ve paylaşımlarla çoğalır katlandıkça mutluluk, arttıkça sevgi, bittikçe gözyaşı vardır ama gerçek dostlar da sonsuzluk vardır. Dostluk ne midir? Aradan aylar, hatta yıllar geçse de, kaldığın yerden aynı sıcaklık ve samimiyetle devam etmektir.

İyi ki varsın SERDAR ÜNGÖR…

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÇOK OKUNANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : +90 216 481 51 21