YEDİGÖLLER

YEDİGÖLLER, UZUN BAYRAM TATİLİNDEKİ İDEAL TATİL

Sonbahar geldi derken kışa da giriverdik. Ama öcü gibi korktuğumuz küresel ısınma, kışın bu ilk ayına, sonbahar muamelesi gördürüyor. Yani Aralık ayı başlarını yine sonbahardan sayabiliriz. Bayram da geldi, nereye gidelim diye düşünenler için bulunmaz bir fırsat bu. Gidilmesi gereken yerlerin ilk sıralarındaki Yedigöller"den bahsediyorum.

Ağaçlar, yeşilden kırmızıya döndü, şimdilerde kahverenginin her tonunda dolaşmaktalar. Göller, birer huzur ve dinginlik kaynağı. Sincaplar, ağaçkakanlar dünyadan kopmuş bu yerde sizi de içlerine alacaklar. Dış dünyadan kopacaksınız. Sizi, sarıp sarmalayıp, hayat dediğiniz, kabullendiğiniz  koşuşturmacadan çıkartıp, doğanın ta merkezine fırlatacaklar.Ve, birden bu milli parka düşen bedeniniz öyle bir dinlenecek ki, zaman her yerde aynı geçmiyordur belki diye düşünmeye başlayacaksınız.

Bolu"nun kuzeyinde Zonguldak"ın güneyinde yer alan Yedigöller"e ulaşım oldukça meşakkatli. Bolu merkezden sonra yaklaşık 1.5 saat bozuk bir orman yolundan gitmek gerekiyor. Ama konuştuğum her kes, okuduğum her yaz, bu ulaşım meselesiyle ilgili aynı şeyi söylüyor: İyi ki zor. İyi ki zor da, Yedigöller"e sadece gerçekten seveni, merak edeni,  o zahmete katlanarak geliyor ve bu güzelliği bozmadan burayı terk ediyor diyorlar. Bir nevi süzgeç oluyor yani bu zor yol. Yedigöller"in değerini bilmeyeni ayıklıyor..

Yedigöller bölgesini, oluşumunu öyle  uzun uzadıya anlatmayacağım bu yazıda. Orada, zamanın nasıl geçtiğini anlatmak istiyorum daha çok. Ama sadece şu kadarını söyleyeyim;  Heyelan sonucu oluşmuş, yüzeysel ve yer altı akışıyla birbirine bağlı 7 adet göl var bu milli parkın içinde: Sazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl, Kurugöl ve Seringöl. Ve de çok zengin bir bitki örtüsü. Özellikle bahar aylarında renkten renge giren meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, göknar, karaağaç, ıhlamur ağaçları ve bu ağaçların arasında yaşayan geyik karaca, ayı, tilki, sincap türleri var. Anlayacağınız tam anlamıyla yaşayan bir orman.

Ağaçların altında, göllerin kenarındayken de, seyir tepesinde orman denizinin üstündeyken de, sakin, huzurlu, kadim Yedigöller. Cep telefonlarının çekmediği, yeşilin içinde kaybolduğunuz bu yerde aklımdaki te ksoru şu oldu;  bu ağaçların, göllerin, tam olarak 240 çeşit farklı bitkinin ne kadar zamandır burada durdukları, ve daha ne kadar  zaman  durmalarına izin vereceğimiz.. Oradayken de fark etmiştim, bunları yazarken tekrar hatırladım, artık doğal güzelliklere korku duymadan bakamaz hale gelmişiz, “ne kadar dayanabilecek” sorusu, ruhumuzu ve mutluluğumuzu alttan alta kemiriyor.

Eğer Yedigöller"de konaklarsanız, gün içerisindeki yürüyüşlerden başka bir de sabah ve gece yürüyüşlerini deneyebilirsiniz. Erken saatlerde çıkacağınız yürüyüşlerde, gölün üzerine çökmüş sisin, aralanıp, rengarenk ağaç yansımalarını gösteren göl yüzeyini önünüze sermesi kuvvetle muhtemel. El feneriyle yapacağınız gece yürüyüşlerinde de ağaçların arasından, gölün üstünde  göreceğinzi ay ve yıldızlar, zaten gece yarısı elde fenerle, yaşayan ormanın içinde yürüdüğünden kendini bir şey sanan bünyenizi ekstra bir mutlulukla dolduruyor.

Yedigöller"de deneyebileceğiniz bir diğer şey de, hayatınızın en zevkli çadır kamplarından birini kurmak. Denedim ve gördüm ki uyku tulumundan çıkıp, göle günaydın manasına bir selam vermek, çeşmeden akan buz gibi  suda yüz yıkayıp ayılmak gibisi yok. Üstüne yapılan, mangalda kızarmış sucuklu kahvaltı da kendinize vereceğiniz en ekstra hediye. Böyle bi niyetiniz yoksa bile, komşularınızdan gelen sucuk kokuları bu ekstra hediyeye arkanızı dönmenizi engelliyor. Kahvaltıdan sonrası aktivitesi, gece ve sabah bulaşıklarını yıkamak. Mızmızlanmak yersiz ve de gereksiz, çeşme başı sohbetiyle o bulaşıklar bir çırpıda yıkanacak soğuk suyun kızarttığı ellerle, arkada temiz bir kamp alanı bırakmanın verdiği gönül rahatlığıyla sabah yürüyüşüne çıkılabilecek, emin olabilirsiniz. Akşam ateş başında yapacaklarınız artık size kalmış. Saz/gitar eşliğinde şarkı söyleyip dağıtırmısınız, tabu oynayıp gülmekten katılır mısınız bu bölüm sizin tercihinize göre şekillenecek. Ama Yedigöller Milli Parkı ziyareti,  ahalinin hatırını sorma geleneği, bana göre yılda bir kez mutlaka yapılmalı. Doğayla bütünleşmenin kazanımları ancak denedikten sonra fark ediliyor.

Önümüzde uzun bir bayram tatili, yakınınızda da Yedigöller var. Bedeninize ve ruhunuza bir iyilik yapnak için sadece size hitap edebilecek bir seyahat acentasına uğramanız yetiyor.
İyi bayramlar dileklerimi, iyi yolculuklarla bitirmek istiyorum. İyi Yolculuklar…