Turizmde İnce Bir Telaş

Pandemi ile mücadele ederken şimdi de salyadan çekeceğimiz var…

Korona sebebiyle evlerimize kapanarak sokaklarda sosyal mesafe, maske ve hijyene dikkat ettik. Bu zaman zarfında bu illet virüs sağımızdan solumuzdan birer birer sevdiklerimizi komşularımızı kendine yenik düşürerek hayattan kopardı. Üzüldük, düşündük, hayatta kalmanın formülünü aradık, uyarılara ve önlemlere uyarak hayata tutunduk.

Hayata tutunurken de ekonomik açıdan da zor günler geçirdik. Geçim derdi derken gelir gider dengemiz bozuldu. Halk kredi kartlarına yüklendi, cepten yedi. Market ve internetten verilen siparişler çoğaldı. Türkiye genelinde tüketicilerin kartla yaptıkları harcamalar da katlandı.

TURİZMDE İNCE BİR TELAŞ
Korona virüsle mücadele ederken yaz sezonu da açılıyor. Seyahat Acenteleri, Hava Yolları, Konaklama, Kuyumcular ve yemek sektöründe ince bir telaş var.

GÜZEL YURDUM İNSANININ TATİL TELAŞI BAŞLADI
Kent merkezinde virüs tedbirlerine uymanın zor olduğunu düşünen vatandaşlar, kapanma zamanında yazlıklarında kendilerini daha güvende hissederek erken tatilin yolunu açtı. 

Kent merkezinde kalan, çalışan bir kısım halk ise ya hafta sonunu ya da izin gününü bekleyerek normalleşmeyi iple çekiyor. 

Yeni normalleşme takvimiyle bir yandan da kademeli normalleşme ile birlikte gözler de alınacak yeni kararlara çevrildi. Tatil planları yapacak insanlar tam açılmayı bekliyor.

Geçmişten günümüze kışın çalışıp, yazın tatile giden bir tatilci kısmı var. Yerli halk, yerli turist akımı var. Yıldızlı otellerde tatil yapmak isteyenler erken rezervasyon ile kalacakları yerleri ayırttılar bile. Bir kısım ise, doğa ile baş başa tatilin keyfi için kamp, karavan, çadır kampına gittiler.

DAHA KORONA BİTMEDEN BİR DE BAŞIMIZDA EKOLOJİK BİR FELAKET MÜSİLAJ ÇIKTI
Denizde son günlerde salgın haline gelen deniz salyası, Marmara Denizi ve kıyılarını tehdit ederken rüzgârın yön değiştirmesiyle Marmara Denizi kıyılarında yön değiştiriyor.

İstanbul, Adalar, Tekirdağ, Çınarcık, Bursa, Erdek, körfezler, kıyılar ve denizin derinleri de dâhil olmak üzere tüm Marmara, yoğun müsilajın etkisi altında.

Doğa harikası alanlarımız ve Kıyı şeridimiz deniz salyasına teslim oldu. Marmara denizinde artık mavi sular renk değiştirdi sarı beyaz bir renge büründü. Sahilde koku ve görüntü kirliliği oluşturan deniz salyasının esen sert rüzgârlar nedeniyle Marmara çevresindeki diğer illere taşındığı da ortaya çıktı. 

Korona ile mücadele eden halkımız yaz geldi biraz nefes alalım denize girip, tatil yapalım diye düşündüğü anda da şimdi de yeni bir doğa felaketiyle karşılaştı. 

Müsilaj sadece İstanbul’u ve tüm Marmara sahillerini değil, Ege ve Karadeniz kıyılarını da etkiledi.

Hal böyle olunca tatilciler panik yaptı.
Kafalarda deli sorular…

Rezervasyon iptalleri gelir mi?

Bazen sahilde, bazen de sahilin açıklarında müsilajın sarı ve beyaz katmanları mevcut. Temiz denize girip, yazın sıcağında serinleyerek, denizin keyfini sürmek varken deniz üstünde sarı beyaz bir tabakayı seyretmek insanların hiç de hoşuna gitmeyecek.

MÜSİLAJDAN ÇEKİNEN İNSANLAR BALIK YER Mİ?
Hal böyle olunca denizdeki balığı yemekten çekinenler var. Müsilaj hem turizmi hem de balıkçılığı tehdit eder oldu. 

Denize dökülen atıklar ve kirlilik nedeniyle oluşarak önce bölgedeki balıkçılığı tehlikeye sokan salya sorunu şimdi de turizmi tehdit ediyor.

Pe ki şimdi Denize girmek için mi, dinlenmek için mi tatile çıkacağız?

Belki de havuzlu villalar tercih sebebi olacak bu yaz. Bu müsilaj olayı ile doğanın dengesi bozulmuş, ekolojik felaket ortaya çıkmıştır. Bizler de böyle bir şeyle ilk kez karşılaşıyor, ilklerin şaşkınlığını yaşıyoruz.

Doğayı dikkate aldığımız, çevreyi temiz tuttuğumuz, güzel günlere diyerek bir sonraki seneye umutla bakalım…