Moral En Büyük İlacımız

Bu sektör neleri görmedi ki…

En son Thomas Cook’un iflasını düşünürken onu unutturacak COVİD-19 çıktı.

Korona virüs salgını sonrasında normalleşme sürecinin başlamasıyla, dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Türkiye’deki turizm sektörünün de hareketlenmesi bekleniyor. Dünyada 8 milyar insan yaşıyor. Birleşmiş Milletlere kayıtlı 193 bağımsız ülke bulunurken, kayıtsız olanlarla birlikte toplamda 206 ülke var. Dünya genelinde geçen yıl 1,5 milyar kişinin seyahat ettiği öngörülürken, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) 2020 yılı için uluslararası turist sayısında %30 ve üzerinde kayıp öngörürken, turizm gelirlerinde de en az 300 ile 450 milyar dolar arasında düşüş tahmin edildiğini açıkladı.

Hal böyleyken bu sene COVİD-19 turizmi baltalasa da  turist sayısı hedefini yakalayamasak da düşündüğümüz gelir ve turist sayıları alt üst olsa da moralimizi bozmadan ayakta durmaya, çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz. Belki de bir doping ile hedeflenen rakamların üzerine çıkacağız belli mi olur? Turizm sektörünün birlik ve beraberlikle önümüzdeki senelerde belirlemiş  olduğu hedeflerin üzerine çıkacağına inanıyorum.

Türk turizmcileri kara güne aşılıdır, enseyi karartmamak lâzım, bu günlerden kısa sürede çıkmanın yolu öngörülen tedbirlere uyarak hareket etmektir. Eskisi gibi %100 dolu otel dolulukları falan hayal. 2020 yılını %40-50 dolulukla sezon atlatmaya çalışacaklar. Zor bir dönemin içinde olduğumuz aşikârdır. Havayolu, Karayolu, Otelci, Motelci herkesin kepini önüne koyma zamanıdır. En yakın 2021-2022 yılına göz dikip, çalışmaları ona göre yapıp, yol alacaklardır. 2020 yılı antrenman yılı, ısınma turu, bir tas çorbayı kazanma yılı olacaktır.

Korona virüs salgını nedeniyle evlerinde olan insanların sabırla tatil yapmayı bekliyor olması da iç turizm hareketleriyle, Ramazan Bayramı ile birlikte turizm hareketleri başlar diye düşünüyor, umut ediyorum. Aylardır evlerine kapanan insanlar, sokağa çıkacakları, tatil yapacakları günleri dört gözle bekliyorlar. Geçtiğimiz senelerde Nisan ayından itibaren yoğunluk yaşamaya başlayan Ege ve Akdeniz sahillerindeki beldeler salgın önlemleri nedeniyle bu yıl bir hayli sakin bir dönem içindeler. Uzun süredir herkes evlerinde kapalı kaldı, hele bizim gibi sosyal ve sıcakkanlı toplumlarda bir arada olmak, ziyaretler, buluşmalar ve gezmeler çok önemli ve bu durum çok özlendi. Hem bedenen hem de ruhen kendimizi uyandırmaya ihtiyacımız var.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un Mayıs ayının sonunda turizm sezonunun açılabileceğine yönelik açıklaması, tatil beldelerinde bulunan turizmcilerin üzerinden karamsar havayı dağıttı.

Şimdi bizler gibi evine kapanan AB vatandaşları dünya üzerinde seçenekleri önlerine almışken, burada Türkiye farkı kendini ön plana çıkarıyor. Türkiye’ye havayolu ile 2 ile 4 saatte ulaşılabilen ülkeler ilk etapta Türkiye tatili düşünecekler. Türkiye’nin güzelliklerini keşfetmek isteyen Dünya ülke vatandaşları Mayıs ayının ikinci haftası vaka sayılarında normalleşmenin yaşanması halinde Temmuz-Ağustos ayında Türkiye turizm trafiğinin başlayabileceği kanısındayım. Bu nedenle özellikle iç pazarda hareketliliğin olması turizmciye vitamin olsun.  

Bu arada iyi şeylerde olmuyor değil hani. Dünya meselesi olan korona ile gizli reklam da oluyor hissettire hissettire. Korona  ile birlikte 60 ülkeye tıbbi malzeme gönderdik. Türkiye’nin korona virüs mücadelesini bu ülkeler gördü. Avrupa Birliği ülkelerine yardımda bulunan Türkiye, bununla kalmayıp, sağlık ekipmanlarında çaresiz yakalanan ABD’ye de yardım elini uzattı. Bu olan bitenler ise, dünya medyaları tarafından yazıldı, çizildi. Türkiye dost elini uzatırken bu bir anlamda ister istemez bir PR çalışması oldu.

Ülkeler, korona sonrası için normalleşme adımlarını atmaya başladı. Türkiye’de de normalleşme için yol haritaları çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, koronasız turizm alanları için uluslararası kabul gören bir sertifikasyon sistemi projesini hayata geçirdiklerini açıkladı. Bu kapsamda turizm alanlarının sterilize edilmesi, mekânların güvenli mesafe standartlarına göre düzenlenmesi, termal kontrol sistemlerinin uygulanması, personel için pandemi eğitimi belgelerinin alınması gibi bir dizi önlemi hayata geçiren tesislere sertifika verileceğini açıkladı. Mayıs’ın sonuna kadar aşamalı bir şekilde turistik tesislerin bu sertifikayı almaları sağlanacak ve kurallara uyan tesisler, misafir kabul edebilecek. Bazı oteller, şezlong ve masaların arasının sosyal mesafeye göre dizayn edilmesi, halı döşemeli zeminlerin kaldırılması, girişlere termal cihazlar yerleştirilmesi gibi çalışmalara başladı. Korona virüs sonrası Türkiye’de her sektörde önemli değişimler olacak.

Otellerde Hijyen Koşulları Değişecek

•      Açık büfe anlayışı yerini kişisel porsiyonlara bırakacak.
•      Yemek dağıtımlarını görevliler yapacak.
•      Kalabalık tatil yerleri yerine sakin yerlere gidilecek.
•      Turizm alanları sterilize edilecek.
•      Mekânlar güvenli mesafe standartlarına göre düzenlenecek.
•      Termal kontrol sistemleri uygulanacak.
•      Personel  pandemi eğitimi belgesi alacak. 
•      Otellerdeki toplu etkinlikler, konser ve organizasyonlara ara verilecek.
•      Şezlong ve masaların arası sosyal mesafeye göre dizayn edilecek.
•      Halı döşemeli zeminler kaldırılacak.

Sağlığımız için bu ve bunun gibi birçok farklı uygulamalar yerine getirilecek.

Özlediğimiz güzel günlerin bir an evvel gelmesini temenni ediyoruz…