• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 30 °C
  • Ankara 28 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 

KIBRIS’A GÖRMEK İÇİN BAKMAK

Orhan DELİPINAR

Kıbrıs adası doğu Akdeniz’de bulunup Sicilya ve Sardunya Adalarından sonra Akdeniz’in üçüncü büyük adasıdır. Toprak yapısı, iklimi, bitki örtüsü ve hayvan popülasyonu bakımından tamamen Anadolu gibidir. Kıbrıs Tarihini incelediğimizde MÖ 4000 yıllarından itibaren insan izlerine rastlarız. Ancak Kıbrıs’ın otokton halkının nereden ve nasıl geldiği hakkında bilgi bulunmamaktadır. MÖ 3000 yıllarındaki bakır işleme tekniği Anadolu tarzındadır. MÖ 2000 yıllarında ise yani tunç döneminde Girit Medeniyeti (Minos) ve Aka Medeniyeti (Miken) lerin adaya yerleştiklerine rastlanmaktadır. Daha sonraları sıra ile Mısır (MÖ 1450-1000) ve Hitit (MÖ 1000-709) egemenliğine girmiştir.

kktc.png

MÖ 1200 yıllarından itibaren başlayan Dor istilasında Yunanistan’dan Adalar Denizi, Anadolu ve Doğu Akdeniz yönünde göçlere sebep olur. Bu göçler sonunda daha önceleri adaya yerleşmiş olan Fenikeliler ile göçlerle adaya gelen kolonizatörler birlikte Yunanistan’la herhangi bir ilişkisi olmayan siteler kurdular. Bu siteler Fenike egemenliğinde dokuz krallık meydana getirdi. 

Ada MÖ 709 yılından MÖ 612 yılına kadar Asur egemenliğinde kaldı. MÖ 569 yılında ise Mısırlılar adaya hâkim oldu. Adada MÖ 525 yılında kurulan Pers hâkimiyetine ise, MÖ 323 yılında Büyük İskender son verdi. Kıbrıs, MÖ 56 yılında Roma İmparatorluğuna bağlandı. Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması ile birlikte Bizans hâkimiyeti başladı. Bizans Döneminde Yunanistan ile bir ilgisi olmayan Kıbrıs Hristiyan halkı, Rumcanın Bizans’ın resmi dili olması sebebiyle bu dili benimseyerek Rumlaştı.

MS 649 yılında Muaviye tarafından Rodos’la birlikte fethedilen Kıbrıs İslam Devleti’ne vergi vermeye başladı. 964 yılına kadar Emevi’ler, daha sonra Abbasiler’in egemenliğinde bir İslam eyaleti oldu. 964 yılında Nihephoros Phokas tekrar Bizans egemenliğini kurdu.

Hristiyanlığın doğuşu sırasında Kıbrıs Adası bu yeni dini kabul etti. Katolik-Ortodoks mücadelesi adanın Türk’ler tarafından fethine kadar sürdü. 1571 yılında II. Selim zamanında bir ay kadar süren mücadeleden sonra Venedikli korsanlardan Osmanlı İmparatorluğu’na geçti ve 1878 yılına kadar 371 yıl kesintisiz devam etti.

Uzak Doğu’daki sömürgelerine giden yolu kontrol altında tutmak isteyen İngiltere, Osmanlı Devleti’nin Rusya karşısında güç durumlara düşmesini fırsat bilip destekleme vadi olarak Kıbrıs’ın yönetimini 1878 yılında yapıla sözleşme ve ek protokollerle üzerine aldı. Rus tehdidinin bertaraf olmasına rağmen, İngiltere Osmanlı Devleti’nin zayıf düşmesinden istifade ederek Kıbrıs’ı boşaltmadı ve nihayet I. Dünya Harbi’nde Osmanlı Devleti’nin yenik düşmesini fırsat bilerek Kıbrıs’ı ilhak etti. Kıbrıs 1914-1960 yılları arasında İngiltere hâkimiyeti altında kaldı. Türk ve Rum toplumunun giderek şiddetlenen baskısı sonucu İngiltere 1960 yılında Kıbrıs’ta bağımsız bir cumhuriyetin kurulmasına razı oldu. Zürih ve Londra’da yapılan garanti ve ittifak anlaşmaları ile 15 Ağutos 1960’da fiilen kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü, bir başka devlete iltihak edememe garantisini Türkiye, İngiltere ve Yunanistan taahhüt ettiler.

Ancak, beklenen barış ortamı sağlanamadı. Hakların eşitliğine dayanan iki toplumlu cumhuriyeti, Rum idaresi içine sindiremedi.  Makarios, 22 Aralık 1963’te garanti anlaşmasını iptal ettiklerini ilan etti. 1963 yılı aralık ayı ağırlıklı olmak üzere 1974 yılına kadar 100’den fazla Türk köyü yakıldı 27.000 kadın, erkek, çocuk göç etti, 100’lerce Türk öldürüldü, binlercesi yaralandı. Gelişen bu durum karşısında Türkiye 13 Şubat 1964’te BM Güvenlik konseyine başvurdu ve BM de adaya Barış Gücü göndermeyi kararlaştırdı.

21 Aralık 1963’te başlayan Rum saldırılarının BM Barış Gücünün varlığına rağmen durmaması üzerine 7 Haziran 1964 günü müdahale kararı alındı. Müdahaleden iki gün önce ABD Başkanı Johnson’un mektubu geldi. Bu mektupta ABD menşeli silahların Kıbrıs’a yapılacak müdahalede kullanılamayacağını, Kıbrıs’a yapılacak müdahalenin Yunanistan’ın yanı sıra kendileri tarafından da önlenebileceğini ima etti. “Burada araya girmek isterim; bir ülke ne kadar birlik ve beraberlik içinde ise, ekonomisi, sanayisi güçlü ise ve de çağın gerekliliği ve teknolojilerini geliştiriyor ve üretiyorsa kendi ülkesi ve çevresi içinde o kadar büyük güvencedir.”  Türk Hükümeti geri adım attı. Kıbrıs meselesinin çözümü için 1965 yılı Mayıs ayından itibaren Türkiye ile Yunanistan arasında başlayan ikili görüşmeler, 15 Kasım 1967’de Rumların Boğaziçi ve Geçitkale köylerine saldırmalarına kadar devam etti.         

Grivas liderliğindeki Rum Yunan saldırısı sonucu 28 soydaşımız hayatını kaybetti. Türkiye saldırıların derhal durdurulmasını, işgal edilen köylerin boşaltılmasını istedi. 17 Kasım 1967’de TBMM gerekirse Yunanistan ile savaşa girileceği kararını aldı. ABD tekrar devreye girerek müdahaleyi önledi NATO’yu devreye sokarak Türkiye’yi Müdahaleden vaz geçirdi Türkiye’nin bazı isteklerini kabul ettirdi. Türklerin yoğun oldukları bölgelerde geçici Türk yönetimi kuruldu. Sayıları 20.000’i bulan Yunan Askerlerinin bir kısmı adayı terk etti. Rum-Yunan kuşatma barikatları kaldırıldı. 

1967 yılında Türkiye’nin baskısı sonucu adayı terk eden Yunan EOKA tedhiş örgütü lideri Grivas 1971 Ekiminde adaya tekrar döndü. Amacı Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı (enosis) di. Makarios Rumların seçimle başa getirdikleri bir Cumhurbaşkanı olduğu için enosis sonrası Yunanistan’ın bir valisi olmak istemedi. Bunun üzerin Yunan yönetimi Makarios’un öldürülmesi pahasına da olsa bir darbe yapılarak Yunanistan yanlısı bir hükümetin kurulmasını kararlaştırdı. 15 Temmuz 1974 sabahı RMMO (Rum Milli Muhafız Ordusu)’na ait üç tan başkanlık sarayına saldırdı. Kritik yerler işgal edildi. 

Gelişen bu durum karşısında Türk Lider Rauf Denktaş Türkiye’nin bu oldubittiye müdahale etmesini talep etti. Türkiye uluslararası anlaşmaların kendisine verdiği hakka dayanarak, 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Barış Harekâtını başlattı.

Kıbrıs Barış Harekâtı kaçınılmaz bir harekât dır. Burada yalnızca Türkiye’nin milli menfaatleri, stratejik avantajları değil, kendisinden yıllarca kurtarıcı olarak yardım bekleyen soydaşlarımız için bir el uzatmadır.Sizin ne kadar şanlı tarihiniz olursa olsun, eğer yaşadığınız çağın gereklerini yerine getiremezseniz geçmişte takılırsanız ve geleceğinize yatırım yapmazsanız ne kendinize, ne soydaşlarınıza ne de sevdiklerinize bir katkınız olmaz.

Bu yazıyı rahmetli Yard. Doç. Dr. ve emekli Kurmay Albay Mustafa Tarakçı’yı anarak ve onun yazdığı Kıbrıs Barış Harekâtı kitabından faydalanarak yazdım. Mekânı cennet olsun
                                                               
       

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21