• BIST 9188.87
  • Altın 2921.713
  • Dolar 34.1733
  • Euro 37.8831
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 32 °C
  • Ankara 31 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 

Beyaz Gecelerin Ardından

KONUK YAZAR

24 Haziran-3 Temmuz tarihleri arasında her zaman merak ettiğim ülke olan Rusyada ki iki önemli merkeze St Petesburg(eski adıyla Leningrad) ve Moskova"ya bir seyahat acentası aracılığıyla gittim.10 günlük gezi boyunca rüyalar aleminde yaşadığımı itiraf etmeliyim. Kültür yatağı olarak bilinen Rusya Federasyonu her zaman ilgimi çekmiştir.

2003 yılından beri de dünyanın en fazla gidilen ülkeleri arasında 7. sırada olduğu bilinmektedir. Gördüğüm ve izlediğim kadarıyla önümüzdeki yıllarda bu sıralamayı daha üstlere taşıyacağına eminim.Volga üzerindeki nehir gezileri ve Ortaçağdan kalan manastırları gittikçe daha fazla ilgi görmekte.

 St.Petesburg, kültürel merkez oluşunun yanı sıra zarif binalarıyla da dikkat çekmektedir.1703 yılında Çar Büyük Petro tarafından inşa edilmiş ve 200 yıl Çarlık Rusya"nın başkenti olmuştur.Geniş bulvarları,dingin suları, köprüleri ve Çarlık Mimarisinin bazı örnekleriyle “Kuzeyin Venedik"i “ olarak anılmasına sebep olmuştur. Haziran ve Temmuz aylarında “Beyaz Geceler”  yaşandığından bu doğa harikasını izlemek için de orada bulundum.

Güneş akşamları da gökyüzündeydi,sonrasında yerini alacakaranlığa bırakıp geceyarısı olmadan tekrar doğuşunu izlemek muhteşemdi.Rusya son yıllarda bu harika doğa olayını tanıtım ve pazarlama amaçlı son derece iyi kullanmaya başladı kanımca.Tabii diğer turizm çekicilikleri olan tarihi ve kültürel değerlerini,Rus-barok tarzındaki saray ve bahçelerini turizm potansiyeli olarak sunmaya başladı.Çariçe"nin kışlık sarayı şu an Hermitage Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Müze şu an dünyanın 3. büyük müzesidir.Burada,Monet, Rembrandt, Van Gogh ve Leonardo de Vinci gibi  ünlü sanatçıların eserleri sergilenmektedir.
Nevsky Caddesi, modern ve değişen Rusya"yı bize çok güzel gösteriyor.

Doğa yürüyüşü için ideal olan MANDROGY; Rusya"nın geleneksel ahşaptan yapılmış evleriyle, el işi bebekler,şallar ve takıların satıldığı alışveriş merkezi ile turistlerin ilgisini çekmektedir. Ayrıca votka tadımının da yapıldığı ve bu içkinin endüstriyel tarihinin tanıtımının yapıldığı müze benimle birlikte diğer turistlerinde ilgisini çekmiştir.Putin buraya gelerek matruşka boyamış ve tanıtımına katkıda bulunmuştur.

Tek bir çivi kullanılmadan sadece balta ve testere ile inşa edilen Tecelli Kilisesi görülmeye değer KIZHI adasının en önemli klasik Rus Ortodoks mimarisini yansıtmaktadır.Kubbesi balık pulu gibi tahta kiremitlerle aynalı kavak ağacından yapılmıştır.

Rusya"nın en temiz bölgesi olarak anılan GORITSY de 200 doğal göl var ve doğal ve yaban hayatın ender rastlanan türlerini burada bulmak çok mümkün.Burası ulusal park olarak ilan edilmiş ve % 60 ormanlarla kaplı.Yeniden doğuş ve Kadınlar manastırı açık hava müzesi olarak kullanılmaktadır.

En ilginç ziyaret merkezlerinden bir diğeri de bir çok edebiyatçının yaşadığı YAROSLAVY tarihi alış-veriş merkezidir.Rusyanın ilkler şehri olarak da kabul edilmektedir.İlk kamyon,ilk troleybüs ve çeşitli iş makineleri burada yapılmıştır.Dünyada ilk sentetik kauçuğun bulunduğu yerdir.Aynı zamanda ilk baskı gazete burada yayınlanmıştır.

Dini yapıların ön planda olduğu UGLICH Yaroslavy bölgesine bağlı olup Diriliş Manastırı ile ünlüdür.Korkunç İvan"ın öldürülen oğlu adına yaptırılmıştır.Chayka( martı) marka saatleriyle ünlü olan şehir insan eliyle yapılmış dünyanın en büyük su rezervuarına sahiptir.


Veeee  MOSKOVA, 12.yüzyılda küçücük bir kasaba olan Moskova bugün 850 yıllık bir tarihle Avrupa"nın en büyük şehirlerinden biridir.Şehrin merkezi,bir tarafında kalın kırmızı hisarları ve 20 kulesi olan Kremlin  Sarayınında bulunduğu Kızıl Meydandır.
Geçmişin tüm yorgunluğunu taşıyan ve aslında bize ait olan Truva hazinesinin sergilendiği Puşkin Müzesi, en az onun kadar önemli Tretyakov Galerisi, Arbat caddesi sanat eserine dönüştürülen Moskova metrosu görülmeye değerdir.

Gerek tarihi ve kültürel değerleri gerekse doğal güzellikleriyle Rusya ilerleyen zaman diliminde turizmde yükselen trend  haline geleceğinden hiç şüphem yoktur.Turizmin önemini kavramış bir halk gördüm Rusya"da.Turizmde bireylerin bilinçlenmesi bir ülkenin tarihi değerleri kadar önem taşımaktadır..Rusya"da yaşayan insanların ve yerel rehberlerin bunu kavradığını düşünüyorum.

Özellikle gençlerin birkaç dili konuşabilir halde olmaları onları geleceğin turizm elçileri yaptığını düşünüyorum.Turizmin ve turistin önemini kavradıklarını, ekonomilerinin düzlüğe çıkabilmeleri için sanayinin yanı sıra bacasız endüstri turizmin farkında olduklarını bizzat yerinde incelemiş oldum.Gidilmesi görülmesi gereken bir ülke olduğu inancındayım…

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÇOK OKUNANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : +90 216 481 51 21