Bir Karadeniz Efsanesi Keşan Dokuması

TURİZMİN SESİ/ Orhan DELİPINAR

Her yaptıklarında, yaşadıklarında, gördüklerinde duyduklarında hep şehirleri vardır. Şimdi size böylesine kocaman yürekli yüreği hep şehri ve kültürü için atan birini anlatacağım.Türk’ler Orta Asya’dan dünyaya dağıldıklarında yanlarında önem ve değer verdikleri bazı eşya ve kültürlerini de taşımışlardır. Bunlardan bazıları; çınar ağacı, at, kilimler, …vs. Bir şey daha var ki Orta Asya’dan itibaren göçtükleri yerlerde iz bıraka bıraka Anadolu’nun kuzey doğusuna kadar getirdikleri Keşan desenli dokuma ve kumaşlar.

Bu kumaşın hem ip boyama tekniği hem de dokuma tekniğinin kökleri asırlar öncesine dayanıyor. Aynı teknikle boyanan ve dokunan kumaşlar Karadenizlilerin vazgeçilmezi dir. Her geleneksel üründe olduğu gibi bu ürün de sanayinin acımasız çarklarına karşı direniyor. Bu direniş de birkaç isim ön plana çıkıyor. Onların bu gayretleri benim de dikkat ve ilgimi çekti ve sizlerle paylaşarak çorbada tuzum olsun istedim.

Karadeniz’in öz evladı olan ve bu yola baş koyan Hacere Orhan Keşan dokumasını yaşatmak ve dünyaya tanıtmak için bir avuç arkadaşıyla amansız bir mücadele veriyor. Bu desenlerden koleksiyon hazırlıyor, şehir-şehir ve de ülke-ülke gezerek sergiler açıyor, çalıştaylar yapıyor, defileler yapıyor ve her gittiği yerde de gönüller kazanarak ülkemizin bu değerini her yere taşıyor ve tanıtıyor. -Hacere Hanımı öncelikle size tanımak isterim. Kendisi Rize İlimizin Kalkandere ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Tatillerde Anneannesinin yanına Çağlayan köyüne gittiği zamanlarda Keşan bezi ile arasındaki duygusal bağlar kurulmaya başlandı. Keşan deseninden esinlenerek yaptığı eskiz çizimleri ve giysi tasarlama fikri de bu dönene denk gelir. Bir dönem ailesinin yanında İsviçre’de yaşayan Hacere Orhan Keşan dokumaları üzerine çalışmak için Türkiye’ye döndü. Moda tasarımcısı olarak faaliyetlerine başladı.

Haliç Üniversitesinde Türk Sanat Tarihi ve Moda Tasarımı bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını da aynı üniversitede yaptı. Tez konusu ise yine memleketindendi. “Giysi Tasarımında Yenilikçi Yaklaşımlar Üzerine Bir Uygulama Örneği KEŞAN DOKUMALARI”

Ne yaparsanız yapın Hacere hanımı Keşan dokumalarından uzaklaştıramıyorsunuz.  Bu desenler ve dokumalardan oluşan koleksiyonlar hazırladı, farklı uygulamalarla bu deseni fincana, bardağa, kupaya, ayakkabıya, çantaya, takıya uyarladı. Bu hanımı durdurmak mümkün değil.  Durdurmayalım mümkünse destek olalım.Memleketimizin değerlerini yaşatmak için yıllarca emek veren maddi manevi her türlü yükü üstlenen, taşın altına tüm vücuduyla giren bu hanımefendi ülkemizin önemli bir değeridir. Vatanını en çok seven işini en iyi yapandır düsturundan hareketle derim ki vatanını, milletini, memleketini ve kültürünü bu kadar sevmek bizlere de nasip olur inşallah. Yolun açık olsun Hacere Orhan