• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 30 °C
  • Ankara 28 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 

BAĞBOZUMU YOLCULUĞU

BORA ÖZGEN

Sonbahar da uzun yürüyüşler, bisiklet gezileri, bağlarda kalan üzümleri, olgunlaşmış böğürtlen ve incirleri yemek için de ideal bir zaman. Günesin yaz tazesi ışıklarının yerini kış kaçkını ışınlara bırakma sürecidir sonbahar. Doğanın içinde kalan son enerji kırıntılarını alevden bir katmanla üstüne çekip hafif hafif yanlamaya başladığı zamandır sonbahar. Bağbozumu gezilerinin en önemli özelliği, üzümün şaraba olan yolculuğuna şahitlik yapacağımız bir mevsimdir sonbahar.

Eylül boyunca ve ekimin sonlarına  kadar devam eden bağbozumu gezileri kendinize sonbaharda verebileceğiniz en güzel armağanlardan birisidir. Ülkemizin her  köşesin bağcılık ve şarapçılıktan izleri taşıyor, şarabı ve şarap kültürünü daha yakından tanımanın da oldukça güzel bir yolu. Hiç bağbozumu gezisine katıldınız mı? Yanıtınız hayır ise  bence  bir bağın o yumuşacık toprağına basmalısınız, bağdaki sessizliği  bir arı vızıltısıyla bozulduğunu duymalısınız ve üzerinde buğusu duran üzümlerin kasalara yüklenişini görmelisiniz. Oysa, sonbaharda kendinize verebileceğiniz en güzel armağanlardan biri bence bir bağbozumu gezisine katılmak olacaktır... bağbozumu gezileri yapan bir acenteye  başvurarak hem güzel birkaç gün hemde yeni dostlr tanıma fırsatı yakalayabilirsiniz. Sadece şarap sevenleri, şarap kültürüyle yakından ilgilenenleri değil, doğal ve tarihi güzelliklerle iç içe geçmiş bu geziler gezip görmeyi, yeni tatları keşfetmeyi seven herkesi çok memnun edeceğine inanıyorum . 

Eylül ayı boyunca, ekim ayı sonlarına kadar devam eden bağbozumunu, dilerseniz günübirlik, dilerseniz birkaç günlüğüne katılabileceğiniz bu turlarda, hem bağbozumunu görecek, hem şarap üretim tesislerini gezecek, hem de gittiğiniz yörenin tarihi, doğal ve kültürel güzelliklerini tanımak için küçük turlara katılabilirsiniz. Tabi ki, bu arada bol bol şarap tadacağınızı ve şarap ile ilgili birçok bilgiyi edinebileceğinizi söylemeliyim.


Şarap aslında tıpkı insan gibidir; doğar, büyür sonra olgunlaşır ve ölür. İnsanlar nasıl doğdukları gün gibi aynı kalmıyorsa şarap da yıllandıkça sürekli değişim gösterir. Bu süre içinde uygun şartlar altında saklanması, şarabın potansiyelini yansıtabilmesi açısından çok önemlidir.Şaraplar yıllandıkça; renkleri, kokuları, tanen ve asit miktarları değişim gösterir.Şarabın kalitesi ve cinsi, kullanılan üzümün doğru zamanda hasat edilmesiyle büyük oranda ilgili bir olaydır. Üzümler istenilen olgunluğa eriştiğinde hasat ediliyor. Hasat zamanını tespit edebilmek için üzümlerin asit ve şeker miktarı ölçülüyor. Hasat sırasında bozuk ve küflü üzümler ayrılıyor. Üzümün veya o üzümün işleneceği şarabın niteliğine göre sap ayırma işleminin yapılıp yapılmayacağına karar veriliyor. Örneğin kırmızı şarapların burukluğunu veren tanen maddesinin sapta çok yoğun olarak bulunması nedeniyle, genellikle siyah üzümler saplarından ayrılmadan direkt olarak ezmeye alınıyor. Beyaz üzümlerin sapları acılık vermesin diye  saplarından ayrılıyorlar. Üzümler önce eziliyor ardından da sıkılıyorlar. Sıkma işlemi çok hızlı olursa iyi şıra elde edilemeyeceğinden, işlem mümkün olduğunca yavaş yapılıyor.

İlk alınan şıra birinci şıra, daha sonra alınan şıraya ise 'pres şırası' deniliyor. Bağbozumu için her yörenin kendine özgü gelenek ve görenekleri vardır. Toplanan üzüm salkımları, bağ bıçağı ve bağ makaslarıyla kesildikten sonra sepet ve küfelere dolduruluyor. Toplanan üzümler amaca uygun olarak  kurutuluyor, şarap ya da pekmez yapımında kullanıyor. İri taneli, koyu renkli ve etli bir üzüm olan öküzgözü, yoğun olarak Elazığ ve Malatya bölgelerinde yetiştiriliyor. Eylül sonu, ekim ortalarına kadar olgunlaşan, tanen miktarı yüksek olmayan, orta gövdeli, yüksek asitli, dengeli şaraplar veriyor. Türk şarapçılığında bir klasik olan Boğazkere-Öküzgözü kupajında kullanıldığı gibi, tek başına da şarap üretimine uygunluk sağlıyor. Çok gövdeli olmayan bu şaraplar, olgun kiraz, vişne, karadut ve pekmez aromalarına sahip. Boğazkere, Türkiye'nin asil üzümleri içerisinde, en güçlü ve karakterli olanlarından biri. Fırat ve Dicle ırmakları arasındaki bölgede yaşamını sürdüren, küçük taneli, koyu renkli, kalın kabuklu bir üzüm türü. Buruk bir tadı olan bu siyah üzümün kökeni Diyarbakır ve civarıdır.

Bu bölgenin kurak iklimine oldukça uyum gösterir; çakıllı, bazen kalkerli ve killi, kırmızı topraklarda yetişir. Boğazkere'den elde edilen şaraplar yüksek miktarda tanen içeren, oldukça gövdeli ve yıllandırmaya uygun şaraplardır. Kiraz, vişne, karadut gibi meyve aromalarıyla birlikte baharat tonları da sıkça görülür. Güçlü ve buruk bir tadı olduğu için, genel olarak öküzgözü ile birlikte kupajlarda kullanılır.Bağlardan sofralarınıza kadar gelen zamanda  çok emek harcanıyor. Bir çoğumuz şarap sever  veya üzümden olabilecek lezzetleri  tadar. Şarap bir kültürdür derler doğrudur söylenecek  yazılacak çok şey vardır .Şarap kültürü size şişeyi açmadan önce  beklentide olduğunuz lezzeti garanti eder. Damak zevkinize hitap eden bir deneyim, tecrübe işidir.
Şarap araştırmayı, dolaşmayı, zaman zaman da kafayı bulmayı gerektirir. Şarap kültürü damak zevkidir .Şaraba kültürü kazandıran da  damak zevkidir. En iyi şarap en pahalı veya markası  bilinir olması değil sizin beğendiğiniz damak zevkinize uyanıdır.

Yemeğin yanında içilecek şarabın seçiminde temel prensip, birbirine benzeyen ya da birbirine zıt yemekler ile şarapların eşleştirilmesidir. Yemeğin ağırlığını veya zenginliğini, şarabın gövdesiyle; yemekteki aroma yoğunluğunu, şaraptaki aroma yoğunluğuyla eşleştirebiliriz. Ayrıca domates soslu veya limon katılmış asitli-ekşi yemekleri, yüksek asitli şaraplarla; tatlı yemekleri, tatlı şaraplarla; kırmızı etleri yüksek tanenli şaraplarla eşleştirebiliriz. Bunun yanı sıra yağlı, acılı veya tuzlu yemeklerle yüksek tanenli, kırmızı şarapları eşleştirmekten kaçınmalıyız.Türk mutfağının vazgeçilmez lezzeti kuru fasulye; etli, sucuklu, pastırmalı veya sade olarak pişirilebilir. Bu lezzete geleneksel olarak üzüm hoşafı eşlik eder. Hoşafın tatlı lezzeti kuru fasulyenin hafif baharatlı ve acılı tadıyla denge sağlar. Yemek ve şarabın birbiri ile gösterdiği ahenk de buna benzer. Tuzlu yemeklere en iyi tatlı şaraplar eşlik eder. Şarap seçerken bildiğimiz en klasik görüş, kırmızı şarap kırmızı et ile beyaz şarap ise beyaz et ile iyi gider bilincidir.Aslında bu, özellikle ülkemizdeki üzüm çeşitleri ve üretilen şaraplar bakımından çoğunlukla geçerlidir. Ancak bunun sebebi renklerin uyumundan çok da başkadır.Misket üzümlerinden üretilmiş yarı tatlı ya da tatlı bir şarap veya Öküzgözü üzümünden üretilmiş yüksek asitli bir şarap kuru fasulye ile tüketildiğinde uyum sağlar .Çoğumuz şarabı marketlerden  ve eş dost  tarafından hediye şeklinde temin ediyoruz. Yemeğe çıktığımızda da karşılaştığımız şaraplar aşağı yukarı aynı. Siz siz olun kendi damak zevkinizi yakalayın.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21