Anılarda Kalan Güzellikler Unutulmaz…

Geçmişten Kürek sporu ile ilgilenmem sebebiyle kürek sporunun dünü bugünü hakkında bir mukayese yapma fırsatım oldu. 1980 yıllarında Sümerbank Hereke Kürek takımıyla spor hayatıma başladım. İstanbul'dan Hereke'ye hafta içi her gün kara trenle gidip, antrenman yapıp, geri dönüyordum. Bana deli misin o kadar yol gidilip gelinir mi diyorlardı. Delilikti kabul ediyorum. Her gün o yolu tepiyor idman yapıp, güçleniyordum. O zamanlar güçlü, kuvvetli, iradeli, bakışları sert ama yufka yürekli bir hocamız vardı. Lakabıyla Galatasaray’ın Kürekçilerinden (Arap Hikmet) Hikmet Yüksel'in arkadaşı Sarı Kemal’den bahsediyorum. Dağ bayır demez işaret ettiği Kışladüzü’nden yukarı koşulacak, kondisyon yapacaksınız derdi bazen de Kirazlıyalı istikametine işaret ederdi. Ama yukarıda bağa bahçeye girmeyeceksiniz, ağzınıza bir şey atmayacaksınız diye de uyarırdı. Neden mi koşu yolumuz üzerinde o meşhur yarımca kirazları ve birçok meyve ağacı vardı. Bilirdi girip, yiyeceğimizi uyarırdı. Bizde korkudan giremezdik. Evet bir zamanların kendinden söz ettiren bir Kürek Takımı vardı Sümerbank Hereke, o takımın içinde olmaktan hep gurur duydum. Kıymetli hocam Sarı Kemal’e emekleri ve sporu bana aşıladığı için teşekkürü bir borç biliyorum.

Sümerbank Hereke Kürek takımında geçen 2 sene gibi güzel anılardan sonra ayrılıp, Fenerbahçe Kürek Takımı ile devam ettim. Çok değerli büyüklerim Semih Bayülken ve o zamanlarda kürek çeken ve hocamız olan Tamer Yelkovan’a da teşekkür ediyorum. Çok güzel anılar biriktirdim. Şimdilerde halen Fenerbahçe camiası içinde bulunmaktan gurur duyuyorum.

Kalamış Koyu’nda ve Caddebostan’da kürek çeken gençleri görünce dalıp gidiyorum eski günlerim aklıma geliyor. Şimdilerde biraz daha çoğalmış her semtte birkaç kürek takımı kurulmuş.

Kürek Sporunu biraz inceleyip araştırma yaptıktan sonra;  Moda Koyu’nda Osmanlı Donanma Cemiyeti tarafından Türkiye'de ilk kürek sporu yarışmaları 7 Eylül 1913’de yapılmış. O gün İngiliz, Alman harp gemilerinin filikaları arasında toplam 23 yarış gerçekleşerek, Sultan Reşat yarışları izlemeye Ertuğrul Yatı ile gelmiş. Sultan Reşat’a Hamidiye Kruvazörü de yatına refakat etmiş. Yarışların sonunda Sultan Reşat, “Donanmayi Osmani Muaveneti Milliye”ye 300 altın bağışlayarak onurlandırmış. Bu yarışta Galatasaray Mektebi Sultanisi ile İstanbul Mektebi Sultanisi de karşılaşmış. İki tekne arasındaki yarışı Moda Rowing Kulübü’nün teknesi ile yarışan Serdümen Selim Halil, Mahir Safi, Otomobil Arif, Akif ve 33 İbrahim’den kurulu Galatasaray ekibi kazanarak “Veliahdı Saltanatı Sehiye Yusuf İzzettin Efendi”nin verdiği kupayı almışlar.

İşte o günlerden bugünlere kürek sporu da gelişmeye ve sevilmeye başlandı. Bende en son Türkiye Kürek Şampiyonasını seyretmek üzere Sapanca’ya gittim. O zamandan bu zamana farklı kulüplerin mücadelesini gördüm. Sevindirici bir tabloydu. Gençlerin spora eğilimi mücadelesi beni gururlandırdı.

Anadolu yakasında Kadıköy'den başlayıp,  Kurbağalıdere sonrasında sahil bandında irili ufaklı tekne barınakları mevcut. Suyun üzerinde ne olursa olsun dikkatimi çekiyor, ilgim arasına giriyor.

Ünal Hocayla biraz spordan biraz aktüaliteden konuşurken benim damat milli kürekçi, hem de İABD Rowing’de hoca seni tekneyle buluşturalım pasını at deyince balıklama atladım.

Gelelim beni 30 yıl aradan sonra tekneyle buluşturan aracılık yapan o müthiş ikiliye. Kim bu ikili derseniz İstanbul Prof. Faik Somer Spor Lisesi Baş Md. Yrd. Ünal Demir ve Ünal Demir'in Prensesi Nazlı Demir ile yollarını birleştiren, kürek kariyerinde zirvede olan, Mert Kaan Kartal’dan bahsediyorum. Avrupa şampiyonu, altın madalyalara doymayan, şampiyon ve bir o kadarda mütevazi bir kişiliğe sahip olan adı gibi Mert, Milli Kürekçi Mert Kaan Kartal ile tanışmama vesile oldu.

    Kürek Branşında 12 Sene Üst Üste Türkiye Şampiyonu
    Avrupa Şampiyonu
    Kürek Milli Takımında Olimpik Havuzda Aktif Sporcusu
    5 Sene Üst Üste Dünya Şampiyonalarında Madalya Alan
    Türk Bayrağını Gururla Dalgalandıran Ülkemizin Uluslararası Alanda En Çok Madalya Alan Sporcusu

2 kez dünya büyükler şampiyonalarında madalya sahibi olduğu için kürek branşında 4. Kademe Antrenörlük Belgesini almaya hak kazanan milli gururumuz. Maltepe’de bulunan İABD Rowing Spor Kulübü’nde eğitmenlik yaparak, sportif anlamda kürek sporunun gelişmesi için genç yeteneklere sporu aşılayarak, madalyalar almak en büyük hedeflerinden olduğunu söylüyor. Yıllar sonra böylesi bir şampiyon ile o teknede kürek çekilmez mi diyerek yeniden kürek sporuna dönüş yapıp, başlamış oldum.

Mert Kaan Kartal ile tanışıp, 30 yıl aradan sonra tekne ve suyla buluşup adalara karşı kürek çekme fırsatı buldum. Benim için anlatması tarifi olmayan bir mutluluktu. Buradan bir teşekkür de muhteşem ikili, damat ve kayınpedere olsun.

Ünal Demir’e spora sporcuya destek vermesinden, sporcu yetiştiren bir okulun kadrosunda bulunması ve Türkiye’ye değerli bireyler, sporcular yetiştirmesinden dolayı teşekkür ediyorum. İnsana verilen emek benim için çok değerlidir. Ama değer verilen kişi de bunun farkında olması gerekmektedir. Kürek Sporu gerçekten inanılmaz zevkli mücadeleci bir spor dalıdır.

Eğer sizde tekneyle buluşup, adalara karşı hem keyif hem de spor yapmak istiyorsanız size de önerim altın madalyaları toplayan Milli Kürekçi Mert Kaan Kartal’ın başında olduğu İABD ROWİNG Spor Kulübü’dür. Mücadeleci ve tecrübeli bir ruhla sporcu yetiştiren bir kulüp var: İdealtepe’de İABD ROWİNG... 

Dostluk, arkadaşlık, abilik, kardeşlik hepsi burada sizleri de bekliyoruz.

Spor Hayattır, sizde hayatın içinde sağlıklı ve mutlu olun…