• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 30 °C
  • Ankara 28 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 

PATRONLARIN GÖRMEDİĞİ

KONUK YAZAR
İkinci nesile geçen aile şirket oranı %30, üçüncü nesile geçen şirket oranı %5. Bu istatistikler sanırım önemli girişimci ve yatırımcıların gözünden kaçmaya devam ediyor. Çünkü yıllar geçse de şirketlerin sürdürülebilirlik ve nesilden nesile geçme oranları ile ilgili istatistiklerde dikkate alınır bir değişim olmuyor. Ülkemizde marka yaratamamanın önemli bir nedeni olarak yine bu istatistikler karşımıza çıkıyor. 
 
Profesyonel çalışma hayatından iş hayatına geçen bir yatırımcı, ilk on yılda ticareti öğreniyor, ikinci ve üçüncü on yılda gelirler milyon dolar seviyelerini aşıyor. Özgüven tavan yapıyor ve artık sadece rakamlarla ilgilenen patronlar karşımıza çıkıyor. Dördüncü on yılda çocuklar artık devreye girmeye başlıyor ve ilk başta söylediğimiz istatistiksel gerçekler çoğu patronun başına geliyor.  
 
Oysa biraz okuyabilsek, geçmişteki şirketleri inceleyebilsek sadece gelire odaklı rakamsal karlılıklarla ilgilenmenin şirketlerin sürdürebilirliğini sağlamadığını daha net göreceğiz. Girişimcilikle şirketler belli bir noktaya geliyor ancak gözden kaçan önemli nokta, şirketin sürdürülebilirliği için gereken, sistem, yenilik, müşteri memnuniyeti gibi kavramlar.  Çünkü şirketinizin sürdürülebilirliği için takip etmeniz gereken üç önemli kriter var, birincisi sistematik yönetim, yenilikçi çalışmalar ve müşteri memnuniyeti. 10 yıl öncesinin 500 büyük firma listesinde yer alan şirketlerin yarısı bugün o listede bugün yer almıyor. Sadece gelir gider tablosuna bakarak şirket yönetmek, uçağı sadece yakıt göstergesini kontrol ederek uçurmaya benzer..diyor bir uzman. Sanki karlılıktan başka konularla ilgilenmeyen patronları kastederek. 
 
Jesse Werner in dediği gibi “Aynı ürünlerle aynı markette on yıl kalamazsınız.”  Ericson, Poloroid, Kodak hatırlayan var mı? Bu şirketleri yok eden şey, sürekli iyileştirme ve gelişim ilkelerinin işletme kültüründe yer alamaması.  Belirli bir gelir seviyesine ulaşmış şirketlerin artık skorla fazla ilgilenmemesi gerekli. 
 
Sisteme yatırım, insana yatırım, yenilik ve iyileştirme peşinde olmalılar. Donald Trump diyor ki: “Ben bugünkü yaşam standartlarımı 20 milyon dolar ile sağlarım... İnsana 20 milyon dolar  üzerindeki para sadece"skor" için gerekli...” Yani gereksiz. O zaman patronların 30 yıllık bir çalışma hayatından sonra bazı alışkanlıklarını değiştirmesi gerekli. Tabi o da bir insan için hayatın en zor şeyi. Bir de kendi girişimcilik özellikleri sayesinde işini belirli bir noktanın üzerine taşıyan bir patron için daha da zor. Çünkü çoğu insanın hayal ettiğini gerçekleştiren birinin özgüveni öyle yükseliyor ki artık gözü hiç kimseyi görmüyor ve kendi davranışlarını alışkanlıklarını gözden geçirmeyi aklına bile getiremiyor. Oysa biraz geçmiş şirketleri incelesek, geçmiş patronları dinlesek her şey daha farklı olabilir. “Öğrenmeyi bırakan kişi yirmisinde de olsa, sekseninde de olsa yaşlıdır” diyor, Henry FORD. Sürekli gelişimin anahtarını veriyor aslında; sürekli öğrenme isteği. 
 
Personel sirkülasyonunun bu kadar yoğun olduğu günümüzde; eğer bir işletme sisteminiz yoksa, misafir memnuniyeti ölçümleyecek bir metodunuz yoksa, nesilden nesile geçme istatistiklerinde maalesef, %30’luk ya da %5’lik dilime girme ihtimaliniz yok. Çünkü sizin girişimci zekanız şirketinizden uzaklaşmaya başladığı anda, eğer işletmenize bir sistem kuramamışsanız, yavaşlama, gerileme ve çöküş artık kaçınılmaz. 
Peki şirketinizde bir sistem var mı? Bunu nasıl anlayacaksınız? Tüm dünya da kabul edilen standartların belli temel ilkeleri var aslında. En basit haliyle bu ilkelere ait izlerin, kanıtların şirketinizde uygulanıp uygulanmadığını sorgulayabilirsiniz. 
 
Nedir bu kriterler? Kısaca PUKO diye adlandırdığımız, Planla, Uygula, Kontrol Et, Önlem Al 
(ISO 9001 Standartı)
 
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21