• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 30 °C
  • Ankara 28 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Mayıs 2024 sayısı çıktı
  • Turizmin Sesi Dergimizin Nisan 2024 62'nci Sayısı Yayında 

MUTFAK KÜLTÜRÜ

KONUK YAZAR

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE GASTRONOMİDE YÖRESEL TATLARIN TURİSTLERİN DESTİNASYON TERCİHLERİNE ETKİLERİ

Turizm sektörü büyümek ve çeşitliliğini arttırmak için gastronominin çekiciliğinden yararlanmaktadır.Gastronomi yemek pişirme sanatı,iyi yemek merakı, mutfak kültürü olarak nitelendirilmektedir.

 

 

Turizm açısından,yiyecek ve  içecek kültürü olarak tanımlanabilecek olan gastronomi, gerek iç ve gerekse dış turizm için vazgeçilmez bir unsurudur. 

 Mutfakvemutfakkültürü ,turisiçindestinasyon tercihinde en çok ilgi duyulan çekicilik unsuru olmaktadır.Bir ülkedeki bir bölgenin hatta bir yörenin özgün yemeği, özgün lezzeti turizm gastronomisi için önem taşımaktadır (Ulusoy,2009:30). Bu durum turistin tatil zevkini,keyfini de  arttırmada rol oynar.Çünkü her turist gittiği ülkenin mutfağını,lezzetlerini merak eder.Gidilen ülkede orada yaşayan kişilerin neler yediğini neler içtiğini keşfetmek turistin ilgisini çeker ve bu durumu eğlenceye dönüştürebilir.


Ülkeler turizm potansiyellerini tanıtırken sadece tarihi değerlerini, ören yerlerini, denizini, güneşini, kumsalını pazarlamakla kalmaz  aynı zamanda mutfak kültürlerini de ön plana çıkarmaktadırlar.Günümüzde gastronomi, turistlerin tatil yerini seçme sebeplerinin en önemlilerinden biri haline gelmiştir (Barut,2008:20). Örneğin İtalya, turizm tanıtım politikasını yaparken sadece kültürel mirasını değil aynı zamanda mutfağında yer alan “pasta” dediği makarnayı, farklı çeşitlendirmelerle hazırladıkları pizzayı pazarlamaktadır.

Toskana Bölgesi şarap sayesinde dünyanın en tanınmış bölgelerinden biri haline gelmiştir.Yine Fransa"da Bordeaux, Bourgogne şaraplarıyla meşhur olan bölgelerdir.Şarap Fransa ile anılır olmuştur.Şaraba ait her şey Fransa ile özdeşleştirilmiştir. Her millet kendi mutfak sanatının üstünlüğünü duymak ve duyurmak istemektedir.


İspanyol mutfağı dendiğinde de aklımıza Paella gelmektedir.Valensiya Yöresinin bu çok meşhur yemeği neredeyse İspanyol mutfağına damgasını vurmuştur.Ayrıca günün belli saatlerinde atıştırılan “tapas” adlı adlı meze ve kanapeleri çok bilinmektedir (www.gurmeguide.com.,28.03.2009

Yöresel kıyafetler, yöresel mutfak malzemeleri, kaplar, kacaklar, pişirme yöntemi ve tekniği gastronomi faaliyeti olarak insanların ilgisini çekmektedir. Yöresinde özgün malzemelerle yapılmış lezzetlerin reçeteleri turist tarafından alınıp kendi ülkesine gittiğinde de yediği yemeği pişirmeyi deneyebilecektir.Çünkü her ülkenin ve her ulusun coğrafyasının, yaşam biçiminin ve tat duygusunun vazgeçilmez ögelerini taşıyan yemek kültürü, yüzlerce yıl olgunlaşarak kuşaktan kuşağa aktarılmış, o kültürün neredeyse temsilcisi olmuştur.

Yöresellikten arınıp ulusallaşan her mutfak, aynı zamanda evrenselleşmiş olmaktadır (Göktan, 2000:5). Yöresel lezzetler özellikle korunması gerekmektedir. Seyahat acentaları da turistlerini “Özel Turlar” düzenleyerek yiyeceğin üretildiği yere getirmelidir.Çünkü milletlerin bir çok adetleri gibi yiyeceklerinde de kültür, tarihi oluş ve tabiat varlığının tesirlerile özellikler bulunmaktadır ( Tekeli, 2000:19). Teknoloji ve maddi zenginlik güçlü bir mutfak kültürü üretmemektedir.

Bunun için zaman hem de yıllık zaman gerekmektedir.Çağlar boyu Türkler, dünya tarihinin en büyük uygarlıklarının kurulduğu bölgelerde hüküm sürmüşlerdir.Önceleri Çin Uygarlığı, sonra Hint, daha sonra Orta Doğu ve Anadolu Uygarlığı olmuştur.Bu bölgeler aynı zamanda dünyadaki gıda çeşitliliğinin hemen hemen yüzde 75"inin çıkış noktasını oluşturmaktadır (Başaran, 2008:28).

Asırlar boyu üç kıtaya; kültürü, medeniyeti ve adaleti götüren Türkler, dünyanın çeşitli milletlerinin en usta aşçılarına parmak ısırtacak bir “yemek kültürü” meydana getirmişlerdir. Türk mutfağı gerçekten her türde ününe yakışan, çok zengin yiyecek listesi, pişirme usulleri, servis düzenine sahiptir(Anadol,2000:5). Bilinen Türk Mutfağı İstanbul mutfağıdır.Oysa Anadolu"da Türk Mutfağın"da tanınmayan daha bir çok yemek mevcuttur. Ayrıca Türk mutfağı, kimyasal katkıya yer vermeden lezzeti doğada arayarak yabani ot ve sebzeleri kullarak, ürünü mevsiminde değerlendirerek  ve alternatif sos kullanmadan her ürünü en doğal haliyle kullanan bir mutfaktır.

Bunların ötesinde her mutfağın özünü oluşturan bir felsefe, daha doğru deyişle bir tür dünya görüşü vardır.Bu durum her mutfak için geçerli olmakla birlikte kimi toplumlarda yüzeysel, kimisinde ise çok derindir.Örneğin, Çin mutfağının önemi, tarihi köklerinin çok gerilere dayanması ve tarif sayısının çokluğunun yanı sıra bir bakıma yiyecek-içecek konusunda derin bir felsefi anlayışın bulunmasına bağlanır(Şavkay,2000:10).Çinliler yeme ve içme konusunda derin düşünceler üretmiş ve mutfaklarını bu temeller üzerine kurmuşlardır.Bu durumun benzeri temel ilkelerini Çin"den alan Japon mutfağında da görülmektedir.

Doğaya saygı, onunla uyum içinde bulunma gibi bazı özellikler Japon Mutfağını bugün bile önde gelen bir mutfak yapmış olma açısından önemini korur. Osmanlı mutfağının temelleri de Türk mutfak geleneğine ve İslami anlayışa dayanır (Şavkay, 2000:11).Mutfağın yabancı etnik grupların kültürlerine ve üzerinde yaşanan toprakların eski sahiplerinin geleneklerine açık tutulmuş olması da Türk mutfağının nasıl bir hoşgörü ve bunun getirdiği zenginlik  üzerine kurulduğunu göstermesi açısından da önemlidir.Günümüzde de küreselleşmeyle birlikte ülkelerin mutfakları,yemek kültürleri, yiyecek içecek alışkanlıklarında ve tüketimlerinde de hızlı bir değişime neden olmaktadır. Bu açıdan ülkelerin turizm ve gastronomi sektörü Türkiye tanıtımı açısından da önemli rol oynamaktadır.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÇOK OKUNANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : +90 216 481 51 21