GÜNDEM STRATEJİ Mİ TAKTİK Mİ

 

Yatırım kararı verilirken bir istatistik, bir strateji değişikliği,  bir analiz var mı? Yok keşke olsa. İşte bu sene …TL kar ettik. Bunun %.. yatırıma harcayalım. Maalesef ülke olarak en çok yatırım yaptığımız şey, inşaat. Ama bu yatırımlar bizi tek başına ileriye götüremiyor. Şirketimizin nesilden nesile sürdürülebilirliğini sağlayamıyor. Rakamlar ortada geçen yazımda vermiştim. Yatırımcı ve patronlar bir iç mimar edasıyla, yenilemelere karar veriyor, şantiye şefi tadında kış dönemlerini renovasyon çalışmalarıyla tamamlıyor. 

 

Peki sektörün geleceği, dünya trendleri nereye gidiyor. Önümüzdeki on yılda, yirmi, otuz yılda sektörü ne tür gelişmeler bekliyor. Bu tür değişiklikleri olunca görürüz. Ayak uyduramazsak batarız yeni bir sektöre gireriz. Geçmişte verilen emekler boşa gitse de olur. Biz taktiksel iş yapmaya devam edelim. Stratejiyi başkaları belirler. Yani birileri yazar biz zamanı gelince oynarız. Strateji bize uzak, taktiklerle duruma devam edelim. Oysa sektörde lider olmak için sektörü sürüklemek, sektörün vizyonunu belirlemek gerekiyor. Bunu gerçekleştiremeyen işletmeler yok olmaya mahkum. 10 yıl öncesinin 500 büyük firma listesinde yer alan şirketlerin yarısı, bugün o listede bugün yer almıyor. Acaba neden? Gelecekte var olmak isteyen işletmeler bugün, sisteme yatırım, insana yatırım, yenilik ve iyileştirme peşinde olmalılar. Merak ediyorum, bu yıl hangi işletmeler bütçelerinde, sisteme, insana ve argeye yatırım için para ayırmışlar. Yoksa bu konular için eser miktarda para ayıran işletmeler ilk kriz durumunda bu bütçeleri mi sıfırlıyorlar? Eğer siz işletme olarak sadece patronun girişimciliği ile ayakta duruyorsanız, işletmenizde bir öğrenme kültürü, bir yenilik kültürü oluşturamadıysanız, girişimcilik şirketinizi sadece bir nesil sürdürebiliyor. Oran %70. 

 

Oysa bugün dünya ekonomisine hükmeden ülkeler ve şirketler en az kırk yıllık bir stratejik plan hazırlıyorlar. Yani sektörün geleceğini bugünden hazırlıyorlar. Bu stratejik planlar, önce yirmi yıllık planlara oradan on yıllıklara indirgeniyor. On yıllık stratejiler ise yıllık planlara ve taktiklere dökülüyor. Geleceği şekillendirmek istiyorsanız, buna bugün başlamak gerekiyor. Esen rüzgara göre açılan yelkenler, sonunda yırtılıyor. Sektöre hükmetmek için rüzgarı estirmek gerekiyor. 

 

Baktığımızda iki tip işletme şekli görebiliyoruz. Bunlardan ilki ve az olanı, gündemi yaratan, sektörü şekillendiren, ilkleri hayata geçiren şirketler. İkinci profil ise, sektörü şekillendiren şirketleri izlemeye çalışan çoğunluk. Sisteme önem vermeyen, kağıt kürek olarak gören, personele önem vermeyen, dışarıda işsiz çok diyen, yeniliğe önem vermeyen eski köye yeni adet mi getiriyorsun diyen çoğunluk. Çoğunluk böyle olunca da sektörde bakıyorsunuz sürekli batan, iflas eden şirketler, ömürleri bir insan ömrünü geçemeyen şirketler.  

 

Bu şirket kültürünü işletmemizde hayata geçirmek için tekrar bütçelerimize dönelim. Bütçemizde yeralan insana yatırım, eğitime yatırım, argeye yatırım ve sisteme yatırım miktarlarınızı, mobilyaya yatırım, fayansa yatırım, betona yatırım miktarlarıyla bir karşılaştıralım. Şirketimizde ki sürdürülebilirlik için oranları bir karşılaştırarak tekrar değerlendirelim. Umarım bütçeleriniz, stratejileriniz doğrultusunda revize olur. Aksi takdirde girişimciliğin ömrü bitince şirketinizin de ömrü son bulacaktır. 

 

Bülent Dokuzluoğlu

www.bixkurumsal.com