GASTRONOMİ EĞİTİMİ

ÜNİVERSİTELERDE GASTRONOMİ EĞİTİMİ
Gerek devlet üniversitelerinde gerekse vakıf üniversitelerinde gastronomi bölümlerine ilgi artarak devam ediyor. Bunda hiç şüphesiz medyanın katkısı çok fazla.Gün geçmiyor ki televizyon programlarında yemek yapma yarışmaları düzenlenmesin veya yöre yöre, hatta ülke ülke gezen ülkelerin mutfaklarını görüntüleyen birileri program yapmasın.Hangi kanalı açsak mutlaka bahsedilen programlara rastlamaktayız.

Gençler arasında da aslında insanlık kadar eski fakat yeni keşfedilen meslekler grubuna giren aşçılık,şeflik bir trend haline gelmektedir.Hatta farklı meslek gruplarında eğitim alıp meslek sahibi olan insanlar bile bazen hobi amaçlı bazen de işi daha da ileriye götürerek yeni meslekleri olarak bile seçmektedirler.Bunu başarmada da sertifika programları veya yemek kursları etkili olmaktadır.Eğitim adına yapılan her iş mutlaka “desteklenmelidir “görüşünü savunanlardan olsam da destekle birlikte “denetlenmelidir” sav ını da benimsemekteyim.Çünkü gastronomi pahalı bir eğitimdir.Neden mi? Birincisi, yatırımı yapan üniversite açısından. Gastronomi eğitimi veren ister devlet, ister vakıf üniversiteleri olsun öğrencilerinin uygulama yapacakları mutfağı kurmak,yapmak zorundadırlar.

Teorik derslerin anlatılmasının yeterli olmadığı bir alandır gastronomi. İki kere ikinin dört ettiği kadar kesindir.Bir vakıf üniversitesinde gastronomi bölümünü kurmuş tecrübeli bir öğretim üyesi olarak gözlemlediğim için bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum.Ayrıca yapılan mutfağın da öğrencilerin çalışmasına uygun olması gerekmektedir.Öğrenci zamanını sınıftan daha çok mutfakta geçirmektedir.Her birinin tek tek rahatlıkla çalışacağı alanı ve materyeli olmalıdır.Malzemelerin alınması,korunması,saklanması ve hijyen koşullarının oluşturulması gerekmektedir.Öğrenci açısından pahalı eğitimdir çünkü kendilerine ait özel bıçak takımlarının olması gerekmektedir.Ayrıca bazı üniversitelerde kendilerine verilmediği için önlüklerini,aşçı kıyafetlerini,terliklerini vs.almak durumundadırlar.

Genelde bu bölümlere gelen öğrenci çok istekli olduğu için sorun çıkmamaktadır ama onca ümitlerle geldiği üniversitelerde mutfağı yoksa veya varsa da derme çatma yapılmış bir mutfaksa ilk hayal kırıklığını burada yaşamaktadır.Sonrasında malzmelerin alınmasında veya eksik alınmasında sorun yaşanmışsa ikinci hayal kırıklığını yaşar, üçüncü ve en önemli hayal kırıklığını da; alanında eğer uzman olmayan, yetersiz öğretim elemanları varsa ve onlar tarafından ders aktarılıyorsa o zaman yaşamaktadır.

Gençler artık bilinçli ve ne istediğini bilen bireyler olarak eğitim kurumlarına gelmektedir.O zaman aldıkları eğitimin durumunu sorgulayarak isyan etmektedirler.Bu nedenle aşçılık ve gastronomi bölümleri açarken üniversiteler; iki kere düşünmek, fizibilite çalışmasını yapmak zorundadırlar.Aksi takdirde diploması olan ama işi bilmeyen, kendine güveni olmayan gençler yetiştirmiş olacağız.Okulda öğrendiklerinden daha fazlasını iyi bir işletmeye staja gittiğinde öğrenen genç üniversitesine karşı da inancını yitirmektedir.Eğitime hele hele yükselen değer haline gelen gastronomi eğitimine gereken önem fazlasıyla verilmelidir.Bu alana duyulan ilginin devamının sağlanması için bu ilgi şarttır.