• BIST 8723.12
  • Altın 3023.533
  • Dolar 34.3304
  • Euro 37.4521
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

ÇARELER ARAMAKTAYIZ

KONUK YAZAR
Bizler MAHED olarak eğitimlerimize son hızla devam ediyoruz.Özellikle kışın çalışmayan turizmci arkadaşlarımızın sayısının fazla olacağını bildiğimiz için katılımların daha da artacağını umuyoruz.Çoğumuzun karınca misali yazın çalışıp biriktirdiklerimizle kışı geçirdiğimiz  bir mesleğimiz var …Maalesef. Sonbaharın güzelliklerini yaşadığımız şu günlerde sezonu  kapatma hazırlıklarını yapan oteller ve kışın açık olan otellerdeki hazırlıklar son hızıyla devam ediyor.Acısıyla tatlısıyla bir sezonun daha sonuna geldik.
 
 
Umarım herkes için hayırlı ve bol kazançlı bir sezon olmuştur. Peki sezon sonu işten ayrılmak zorunda olan çalışanlar ne olacak? 1994 yılından beri turizmin içindeyim.En alt basamaktan departman müdürlüğüne kadar gelmiş birisi olarak söylemeliyim ki; o yıllardan bugüne kadar kaç tane hükümet değişti,kaç tane kriz atlatıldı, kaç tane turizm Bakanı, başbakan, Cumhurbaşkanı değişti…kaç hazan mevsimi geçti…kaç sezon bitirildi ,yeni sezon başladı…Ben senelerdir herkesin ağzına pelesenk olmuş sürdürülebilir turizm için ciddi hiçbir adım atıldığını görmedim.Yazı ayrı,kışı ayrı ,baharları ayrı güzellikte olan,dünyadaki sayılı tarihi mirası barındıran,medeniyetlere kucak açmış kalıntıları saklayan ,turizmi seven ,değer veren çalışanların olduğu nadir ülkelerden biri olduğumuzu düşünüyorum.Peki neden hala bu bacasız fabrikanın nimetlerinden tam ve yeteri kadar faydalanamıyoruz anlamış değilim.
 
Bir çok turizm okulundan mezun olan gençler var ve bu gençler stajlarından sonra bir daha turizme neden dönmüyorlar?Çalışma saatlerinin belirsizliğimi desem,yetersiz maaşlar,eksik yatan sigortalar,verilmeyen bayram paraları ve fazla mesailer,çalışanlarıyla empati kuramayan beceriksiz amir ve yöneticiler,yetersiz konaklama ve lojman sorunları,özensiz hazırlanmış  personel yemekleri,hepsi son derece önemli konular ama bence en önemlisi çalışanlar kendilerini güvende hissetmiyorlar.Nasıl mı?
 
Birincisi; yazın çalışıp kışın tüketilen bir meslekte bu insanlar para biriktirip evlenecek,yuva kuracak,çocuklar büyüdükçe masraflar çoğalacak…Nereye kadar?Turizm sürdürülebilirlik kazanmadığı sürece personel sıkıntısı daha da çoğalarak artacak.Çünkü mantar gibi çoğalan oteller sürekli eleman ihtiyacını arttırıyorlar fakat arkadan gelen yok..!Sezonluk –mevsimlik  çalışma oranı düşürülmediği sürece bu devam edecek.Herkes taşın altına elini sokmalı ve istihdam oranını birazda olsa yukarı çıkartmalıyız.İşten çıkartılmayıp askıya alınan işçilerin durumu daha da vahim.Onlar işsizlik parasından da faydalanamıyorlar.Artık işsiz kalınan dönemde  sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için prim ödenmesi gerekiyor. Adam zaten işsiz nasıl ödeyecek bu parayı anlamış değilim.
İkincisi; işveren bu patron olabilir yada yönetici fark etmez.İki dudağının arasında ,pamuk ipliğine bağlanmış bir iş yaşamımız var.Sözleşme yok,işçiyi güven altında hissettirebilecek hiç bir şey yok.Sadece verilen karşılıklı sözler ve vaatler var.Sözlü uyarıymış,ihtarmış kimse bunlara bakmıyor bile.Direk kapının önündesin.Bu insanlar nasıl kendilerini güvence altında hissedip şirketlerine dürüst bir  bağımlılıkla çalışacaklar?Bu sezon burada çalışırım öbür sezon Allah kerim diyen bir iş anlayışımız oluştu.Kendini ait hissetme,çalışılan yere bağımlılık bunlar giderek hayal olmaya başladı.
 
En tepeden en alt basamağında çalışan tüm turizmciler sezon sonu otellerin istihdamı arttırmalarıyla kazançlı çıkacaklardır.Tek çözüm bu.Sürdürülebilir istihdam sağlanmalıdır.En azından halihazırda var olan çekirdek kadroda biraz daha artış sağlanmalıdır.Kadrolaşmış şirketler her zaman daha güçlüdür.Personel istihdamına yönelik çalışmalar biran önce desteklenmeli ve bir turizm politikası haline getirilmelidir.Hepimiz turizmden ekmek yiyoruz.Hepimiz bu geminin içindeyiz.Böyle giderse trilyonluk otellerde çalışacak personel bulamayacağız.Hepimiz personelsiz kalacağız.(kalifiye personel diye özellikle yazmıyorum.Çünkü artık kalifiye personel kavramını biliyorum ki hepimiz aranılan bir şart olmaktan çıkarttık.Yeter ki personel bulalıma  döndü  işler )Gidişat iyi değil.Yeni mezunları kaybetmez ,işsiz gençleri turizme kazandırabilirsek  kazanan hepimiz olacağız.Bunun tek çaresi istihdamı arttırmak,turizm sezonunu uzatacak çareler aramaktır.
 
 
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21