3. Turizm Şuras' ında sayın Cumhurbaşkanı da, ilgili beş bakan da kürsüden aynı sözleri söylemişti: "Türkiye'yi ucuza pazarlamayın!" Devletin zirvesindeki isimlerin bu gerçeği görüp, uyarıda bulunması umut vericiydi. Ama devlet sadece konuşuyor, üstüne düşeni yapmıyor. Yıllardır bu böyle.
Evet, turizmin - rehberlik mesleğininkiler de içinde- ana sorunları:
1 - Tüm dünyaya açık turist sayısının artması
2 - Ucuz emek probleminin çözümü
3 - Kaçak tur, rehber, konaklama sorununun halli.
Bunu çözmek doğrudan devletin iradesindedir. Devlet herkes ve heryer de adil biçimde, yasalara uygun biçimde, yasalar yetersizse, acilen ilgili sektör bileşenleri ile ilgili ama ortak çıkarlara uygun biçimde gereken müdahaleleri yapmalı ve SÜRDÜREBİLİR bir biçimde "denetim" mekanizmasını işletmelidir. Bu üç ana sorun başka türlü çözülmez. Herkes çalışıyor görüntüsü verir ama hiç bir şey yeterli ölçüde çözülemez.
Devlet sektör bileşenleri arasında ağırlığını bir yere koymadan, adil biçimde, iş yapmaktan, risk almaktan kaçınan,,ctesi,,pazar günleri ve tatillerde dinlenmeye eğilimli il mdlüğü ve bakanlık çalışanlarına - sosyal haklarını gözeterek - bu sorumlulukları zorunlu kılmalıdır. Sektörün kaprislerini değil, gerçekten ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Yok bakanın eşi, dostu, şu politikacının arkadaşı, partinin yakını akademisyen, şahıs, şirket demeden hiç bir haksız rekabete ve illegal faaliyete izin vermemeli. Son olarak da dış dünyaya karşı verilen demeçleri ülkemiz toplumuna karşı bir hamaset politikası olarak görmeyip, akılcı ve barışçı temellere oturtmalıdır.
Sorunlar bu yaklaşım uygulamaya geçmeden asla çö zü le mez. Sevgiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.