Karaköy’de Siftah ile Gönülden Gelen Kebap
Karaköy ile Tophane arasında, İstanbul’un ritmini taşıyan bir sokak var. İki yolun arasında sıkışmış gibi görünse de, burası adeta bir gastronomi geçidi. Dumanı tüten ocaklar, baharat kokularıyla sarılmış hava ve sokak müziğinin ritmiyle yürürken, bir mekan sizi durduruyor: Siftah Karaköy…
Bir Ailenin İstanbul’a Dokunan Hikâyesi
Adıyaman’dan okumak için İstanbul’a gelen Mehmet Başkan’ın oğullarının hikâyesi, sadece bireysel bir yolculuk değil; bir aile mirasına dönüşüyor. Üniversite eğitimlerini tamamlayan iki oğlu İstanbul’da kalır. Biri hukukçu olur, diğeri ise işletmecilik hayalini gerçekleştirir. Tophane’de iki restoran açarlar: Siftah Karaköy ve Mahal Antep. Her biri, hem lezzet hem de gönül işiyle örülmüş mekanlardır.
Küçük Dükkan, Büyük Ruh
Siftah, dışarıdan bakıldığında mütevazı bir kebapçı gibi görünebilir. Ama içeri adım attığınızda sizi karşılayan sıcaklık ve samimiyet, buranın sadece bir restoran değil; bir yaşam felsefesi olduğunu hissettiriyor. Duvarlarda eski Antep işi mutfak malzemeleri, tezgâhta gülümseyen ustalar, ocakta közlenen ciğerin kokusu… Her detay, içten ve yerli yerinde.
Antep Usulü Kebap Sanatı
Menü sade ama etkileyici:
• Ciğer şiş: Antep usulü terbiyesiyle marine edilmiş, dışı çıtır, içi lokum gibi.
• Kuzu şiş: Hafif yağlı, tam kıvamında pişmiş.
• Közlenmiş biber ve domates: Tabağın ruhu.
• Sumaklı soğan, ezme, acılı salata: Yanında gelen mezeler, kebabın hikâyesini tamamlıyor.
• Salata barı: Dilediğin kadar, dilediğin gibi. Tazelik ve özgürlük bir arada.
“Siftah Sizden, Bereket Allah’tan”
Siftah’ın kalbinde bir gelenek yatıyor. Günün ilk müşterisi, yemeğini ücretsiz yiyor. Ama karşılığında bir kutuya, gönlünden ne koparsa bırakıyor. Bu kutuda biriken bağışlar, düzenli olarak hayır kurumlarına aktarılıyor.Bu uygulama, Osmanlı esnaf kültüründen ilham alıyor. Eskiden dükkânını açan esnaf, ilk satışını bereket getirsin diye ücretsiz yapar, karşılığında dua alırmış. Siftah, bu geleneği günümüze taşıyor; hem nostaljik hem toplumsal bir dokunuşla.
Mekânın Sahibi Ne Diyor?
“Burada sadece kebap pişirmiyoruz. Gönül pişiriyoruz. Her tabak, bir dua gibi.”diyor.
Gastronomi Sokağına Yolculuk
Karaköy’ün bu ara sokağı artık sadece bir geçiş noktası değil; bir lezzet ve hikâye durağı. Her köşede başka bir tat, her tabakta başka bir anlatı. Siftah gibi mekanlar, sadece yemek değil; kültür, iyilik ve paylaşım sunuyor.Burada yemek yemek, sadece karın doyurmak değil. Bir geleneğe ortak olmak, bir iyiliğe katkı sunmak, sokakların ruhunu hissetmek.
Adres: Karaköy – Tophane Kılıç Ali Paşa Camii arkası
Her sabah siftah kutusu hazır bekliyor
Fiyatlar: Uygun ve adil. Ama hikâyesi, fiyatın çok ötesinde…
Gezmeye, tatmaya ve anlatmaya devam ediyorum. Çünkü İstanbul’un sokaklarında sadece yemek değil, hikâyeler pişiyor. Bir sonraki durakta ne var, kim bilir… Ama biliyorum ki, lezzet kadar anlam da önemli bir hikaye …