ÇOBAN HASAN'IN ÜÇ ÇOCUĞU DA ÜNİVERSİTE KAZANDI

Turizmin Sesi

---

Merkeze bağlı Kısas Beldesi'nde yaşayan ailenin 2'si kız 7 çocuğundan 22 yaşındaki Zehra, 19 yaşındaki Ali ve 17 yaşındaki Halil Güleç, gün içerisinde çobanlık yapıp koyun sağdı, akşamları ise ders çalışarak ÖSS'ye hazırlandı.

ÖSS'yi kazanan kardeşlerden Zehra 306 puanla Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü, Halil 301 puanla Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, Ali Güleç de, 290 puanla Sakarya Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü'ne girmeye hak kazandı.

Güleç kardeşler, elde ettikleri başarının sevincini kendilerini okumaları için sürekli yönlendiren babalarını öperek kutladı. Önümüzdeki hafta kayıtlarını yaptıracak olan üç kardeş, ailenin gurur kaynağı olurken, diğer yandan Sultan ve Hasan Güleç çiftinin, maddi imkansızlıklar nedeniyle, 'Nasıl okutacağız?' endişesi sardı.

Okuma-yazma bilmeyen 55 yaşındaki baba Hasan Güleç, çocuklarının kendisi gibi cahil kalmaması için gerekirse varını yoğunu satacağını söyledi. Gündüzleri, çobanlık yapıp, süt sağan, geceleri ise tek odalı evlerinde ders çalışıp üniversiteyi kazanan 3 çocuğunun üniversite eğitimi için devlet desteği isteyen baba Yılmaz, şöyle dedi: “Ben ve eşim Sultan da okula hiç gitmedik. Cahilliğin ne demek olduğunu benim gibi kimse bilemez. Hayatımda hep bunun ezikliğini yaşadım ve kendi kendime 'Ne olursa olsun çocuklarımı okutacağım' diye söz verdim.

Büyük çocuklarım ilkokuldan sonra okula devam etmedi. Ama en küçük üç çocuğum yüzümü kara çıkarmadı. Hayatım boyunca çocuklarımın benimle aynı kaderi paylaşmamasını istedim. Onlar okusun, benim gibi çoban olmasınlar diye uğraştım. Çok şükür bunda da başarılı oldum. Ama şimdi bu çocukları üniversiteye nasıl göndereceğimi bilemiyorum. Gücümün yettiği kadar elimden geleni yapacağım. Gerekirse koyunlarımı, evimi satarım ve çocuklarımı okuturum.

Tek isteğim, tüm zorluklara rağmen çobanlık yapıp bu başarıyı elde eden çocuklarıma devletimizin ve hayırseverlerimizin yardım elini uzatıp burs vermeleri. Çünkü, eşim hasta ve iki günde bir hastaneye gidip diyaliz tedavisi görüyor. Hem o, hem de çocuklarımın masraflarını karşılamam imkansız. Çocuklarımın benim gibi çoban olmamalarını, ülkelerine faydalı birer insan olmalarını istiyorum.”

ÇOBANLIKTAN ÖSS ZAFERİNE

Babalarına gün içerisinde yardım eden Güleç kardeşler, kendilerini başarıya ulaştıran en büyük özelliğin istekli oluşları ve derslerine düzenli çalışmaları olduğunu kaydetti. Güleç kardeşler, “Gündüzleri babamızla birlikte gidip koyunları yayıyoruz. Koyunları evden alıp meralara ve tarlalara götürüyorduk. Bahar aylarında ise Tektek Dağları'nda bölgedeki meralara gidiyor ve burada çadırlarda kalıp, çobanlık yapıyorduk. Meradan döndükten sonra bizim yardımımız ile Zehra koyunları sağıyor.

Akşam olunca hep birlikte ders çalışıyorduk. Aynı anda sınavı kazanmamız sevindirdi” dedi. Zor şartlar altında ders çalışıp, ÖSS'yi kazandıklarını bildiren Güleç kardeşler, “Babamız üçümüzü üniversitede okutacak maddi güçte değil. Bunun için yetkililerin bize burs imkanı sağlamasını bekliyoruz” diye konuştu.

Daha önce iki kez ÖSS'ye girip, kazanmasına rağmen annesinin hastalığı nedeniyle gidemeyen Zehra Güleç, bu kez okuyup, öğretmen olmayı hedefliyor. Bölgede ailelerince okula gönderilmeyen kız çocuklarının okutulması için kampanyalar yapıldığını anlatan Zehra Güleç, “Ben de öğretmen olmak ve gelip memleketimde kız çocuklarını eğitmek istiyorum” dedi